SORU: Sayın kopya bize kendinizi tanıtır mısınız?
Cevap: fi tarihinde bir okulda doğmuşum. İnce ve uzun boyluyum.
Soru: nelerden hoşlanırsınız: ?
Cevap: dört işlemden hoşlanmam, eziyet çekiyorum. Düz yazı hoşuma gider. Mesela tarih ve coğrafyayı severim. Ayrıca biyolojide idare eder. Hocalarla ise aram hiçi iyi değildir. Hatta eskiden beri bir birimize düşman olduğumuzu söyleyebilirim. Ellerine geçsem beni parçalarlar.
Soru: nerelere takılırsınız ?
Kopya: genellikle avuç içlerine, bazen ceplere, bazen ceket kolunun içine, bazen de öğretmen ceketlerinin arkasına.
Soru: peki beni hatırladınız mı ? lisede sayenizde bir dersten sıfır almıştım.
Kopya: olabilir beni herkes tanıyor ama ben unutuyorum.
Soru: haklısınız, kuşaklar geldi geçti, herkes değişti, bir tek siz değişmediniz. Atalarımızda başı sıkışınca size başvuruyordu, biz torunlarda öyle değil mi ?
Kopya: valla öyle de aslında bizde değiştik. Kendimizi çağa uydurduk. Mesela fotokopi yoluyla ürüyoruz, sonraefendime söyleyim, hesap makinası, volkmen gibi araçlardan yararlanıyoruz. Neyse benim kalkmam lazım. Özür dilerim.
Sonuç: çok teşekkür ederim sayın kopya. Öğrencilerin dostu, çaresizlerin çaresi, büyük kurtarıcı...
______________
