Akşamlarımızı renklendiren dekoruyla, kostümüyle, kahramanlarıyla bizi içine çeken hikayelerden oluşan diziler, zihnimizde hep müzikleriyle şekil bulur. Yaşanan dramlar, aşklar, sevinçler, heyecanlar hayatımızdan kopan an parçacıklarının birer gölgesi gibidir. Bu an parçacıklarının üzerinde dans eden film müzikleri ise iç sesimizin adeta birer tercümesidir. Yıllar geçse de hayal meyal hatırladığımız tozlu sahneler arasından pürüzsüzce sesler yankılanır. İşte bu seslerin arkasındaki bir isim, daha doğrusu müziğin içinde yaşayan, işin yaratıcılarından besteci ve yorumcu Murat Evgin ile konuştuk. Her akşam büyüsüne kapıldığımız dizilerin müziklerini sorduk. Bakın bize neler anlattı..
Bugüne kadar hangi dizilerin müziklerini yaptınız?
Kendi bestelerimden oluşan ilk albümüm 'Beni Ellere Verdin'den sonra besteciliğim bazı yapımcıların dikkatini çekti ve Sahra, Acemi Cadı, Çocuğun Var Derdin Var, Haylaz Babam, Arka Sokaklar gibi dizilerin ve Ben Evleniyorum, Sevda Masalı, Aileler Yarışıyor, Hayaller Gerçek Oluyor, Şimdi Zayıflamak İstiyorum, Ah Kalbim gibi birçok yarışmanın müziklerin yaptım.
Dizi müziği yaparken sizden neler isteniyor?
Dizi müziğinde bizden istenilenleri; sahnedeki atmosferi müzikle vermek, görüntülerle verilmek istenen duygunun altını çizmek, pekiştirmek, bir karakteri müzikle tanımlamak olarak sıralayabilirim. Genelde karakterlere ait birer beste yapılıyor. Arka Sokaklar fanatikleri bilir; Mesut'un, Hüsnü'nün, Rıza Baba'nın ayrı bir müziği vardır. Zeynep-Murat aşkının 'İlk tek son Aşkımsın' adında bir şarkıları vardır. Gerçek hayatta da kişileri bir şarkı, bir müzikle özdeşleştirir ve hatırlarız.
Dizi müziğinin yaratım sürecini biraz anlatır mısınız? Dilimize dolanan besteler nasıl bir süreçte ortaya çıkıyor? Oluşum sürecinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Dizi çekimleri başlamadan senaryoyu ve hikayeyi okuyup en önce jenerik müziğini besteliyorum. Daha sonra çekimler başlıyor ve her hafta bana dizinin montajlanmış yeni bölümü geliyor.Video'nun üzerinde timecode ("taymkod") dediğimiz saat, dakika, saniye ve karelerden oluşan bir sayaç var. Bu rakamlar müziği görüntülere eşleştirmemize yardımcı oluyor. Montaj, dublaj, müzik aşamalarında çalışan insanlar bu rakamlar sayesinde anlaşıp, senkronizasyonu ve iletişimi sağlıyorlar.
Dizi müziğinde zaman çok kısıtlı bir ya da iki gün içinde sahneyi seyredip, izlenim ve duygularınızı notalara döküp, kaydetmeniz lazım. Kısacası hızlı bir şekilde beste yapabilme yeteneğinizin olması gerekiyor.
Bir de tabii dizi müziği, sahne altında radyo açık kalmış da oradan sürekli bir müzik çalıyor gibi olmamalı. Konuyla ve görüntüyle saniyesi saniyesine uymalı. Sahnedeki duygu değişikliklerini müzikle anında belirtmelisiniz. Örneğin Arka Sokaklar'da sıkça olan bir şey çok ciddi bir toplantının ortasında birden biri bir espri yapıyor ve sahnenin karamsar havası komediye dönüşüyor, müziğin de ona uyması gerekli. Bu yüzden Arka Sokaklar sık duygu değişimleriyle müzik yapması en zor dizilerden biri.
Genelde dizileri hep müzikleriyle hatırlıyoruz. Müzikler öylesine içimize işler ki yıllar geçse de kolay kolay unutulmaz. Film müzikleri hep böyle özel oluyor bizim için. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?
Bence bunun en önemli sebebi: Film müziğinin filmin mevcut olmadığı zamanlarda ve mekanlarda da yaşıyor olmasıdır. Gittiğiniz bir mekanda ya da bir radyoda aynı müzik karşınıza çıkıyor. Love Story filminde olduğu gibi filmin izlenme oranı yıllarla birlikte azalabilirken şarkı klasikleşiyor ve popülaritesi artabiliyor.
Sanırım müziğin filmden bağımsız olarak yaşayabileceği daha çok ortam var. Müzik filmin veya dizinin reklamını en iyi ve en ucuza yapan şey. Arka Sokaklar dizisi için yaptığım 'Bambaşka Bir Şehir' şarkısı son dört yıldır birçok radyoda istek alıyor ve dizi tatildeyken ya da yayınlanmadığı günlerde bile dizinin reklamını yapıyor. Acemi Cadı dizisinde söylediğim 'Bir Güzele Vuruldum' şarkısı da dizi için böyle bir etkiye sahipti. Bence her dizinin güçlü bir şarkısı olmalı.
Arka Sokaklar'da dizinin ilerleyen bölümlerinde senaryoya göre farklı müzikler de yapıyor musunuz?
Evet. Arka Sokaklar dördüncü sezonuna girmesine rağmen en çok yenilenen müziğe sahip dizilerden birisi. 'Nasıl olsa dizi tuttu aynı müziklerle devam etsin' gibi bir düşünceden ziyade elimden geldiğince yeni temalar, yeni aksiyon müzikleri besteliyorum.
Şu anda elimizde o kadar çok beste birikti ki sadece bir bölümde kullanıp bir daha hiç çalmadığımız besteler bile var.Arka Sokaklar'ın müzikleri bilgisayarımda 11 Gb'lık bir yer tutuyor. Sanırım bu yüzden soundtrack albümünü çıkartamıyoruz. Belki DVD albüm çıkar ve ülkemizde bir ilk olur. En son diziye yeni giren Çağla Kubat'ın canlandırdığı Elif karakteri için besteler yaptım.
En çok hangi dizilerin müziklerini seviyorsunuz?
Lost'un müziklerini seviyorum. Los Angeles'daki besteciler zirvesine katıldığımda Lost'un bestecisi Michael Giacchino ile tanışmıtım. Lost haftalık olarak senfoni orkestrasıyla kaydedilen tek dizi olma özelliğini taşıyor. Amerika için bile bu büyük bir şey ve istisna.
İyi bir dizi müziği nasıl olmalıdır?
İyi bir dizi müziği, notalarıyla hikayeyi anlatabilmelidir. Yani biri o müziği dinlediğinde bu dizi şu konuyla ilgili diyebilmelidir. Arka Sokaklar'da ve Sahra'da bunu yapmaya çalıştık ve amacımıza ulaştık. Arka Sokaklar'ı dinlediğinizde görüntüleri görmeden bunun bir aksiyon dizi oluğunu ama içinde duygusallık, aile ilişkileri gibi konuların da olduğunu hissedebilirsiniz.
Siz dizi izliyor musunuz?
Ben dizileri analiz etmek için izliyorum. Müzik nasıl kullanılmış, ışık, oyunculuklar nasıl, ona bakıyorum. Marmara Üniversitesi Radyo-TV-Sinema Bölümü mezunu olduğum için müziğin yanında diğer teknik konulara da bakarak izliyorum.
Sevdiğiniz diziler var mı? Hangi tarz işler ilginizi çeker?
Gençlik dizilerini çok severim. Ağır tempolu, ağdalı dizileri sevmem. Ghost Whisperer, Alias sevdiğim dizilerdendir. Ülkemizde de Türkiye pazarı için güzel diziler yapılıyor. Ancak maalesef ülkemizde her şeyi reyting belirlediği için dizi daha çok reyting alsın diye senaryoda alelacele yapılan değişiklikler, diziyi kurtarma çabaları çoğu zaman diziyi mahvedebiliyor.
Dizi sektörünün geleceğini nasıl buluyorsunuz?
TV her zaman bir döngü içindedir. Şimdi en çok duyduğum cümle: 'Dizilerin zamanı geçiyor.' Bir dönem yarışmalar, bir dönem sit-com'lar, bir dönem dram ağırlıklı diziler, bir dönem de polisiye diziler daha gündemde olabilir. Ancak insanlar başka insanlara ait hikayeleri dinlemekten hiçbir zaman vazgeçmeyecektir. Hikayeler şarkıların, dizilerin, filmlerin özünü oluştururlar.
Bence dizi sektöründeki en büyük eksiklik çalışanların haklarını koruyan derneklerin ve kuralların olmamasıdır. Yurtdışında belli saatin üstünde kimseyi çalıştırmazsınız. Burada ise herkes ekmek derdinde olduğundan insanüstü bir çabayla çalışıyor. Amerika'da diziler ortalama 40 dakika. Bizde her hafta 90 dakika dizi çekiliyor.Bunlar düzeltilirse daha sağlıklı bir şekilde ilerler diye düşünüyorum.
Türk müzik sektörünün eski tadı kalmadı gibi. Dizi ve film müzikleri dışında dile dolanan albümlerin sayısı giderek azalıyor. Nereye doğru gidiyor. Bir tıkanma mı var? Yoksa bilinçsiz tüketimin sonucu mu bu?
Teknoloji insanların önüne yiyemeyecekleri kadar çok yemek koydu. Otellerdeki hepimizi şaşkına çeviren açık büfeler gibi. Hani o açık büfelerde açgözlülük ortaya çıkar, hepsinden biraz alayım derken hiçbirinin tadını doğru dürüst alamazsınız. İşte öyle bir şey.
Müzikte de eski yıllarda bir şarkıyı bulacağım dinleyeceğim diye az mı uğraşırdık. Aşkta da olduğu gibi kolay ulaşılan her şey kolay vazgeçilir oluyor. Bugün insanlar yüzlerce şarkıyı aynı gün içinde dinliyor. Bir insan kaç şarkıya birden gönül verebilir ki? Biraz da bu durum müziğin (yasal olmayan yollardan da olsa) bedava indirebilmesiyle ilgili diye düşünüyorum. İşin kötüsü bizim albüm yapma sürecimizde maddi manevi bir değişiklik olmadı. Yine aylarca şarkının yazılması, kaydedilmesi, miks vb. aşamalardan geçiyor, büyük maliyetlere klipler çekiliyor. Bu alandaki hırsızlık ancak yasal düzenlemeler yapılırsa durabilir.
Tabi suçu sadece mp3'e internete atmak da doğru değil. Doksanlı yıllarda önüne gelene kaset yapan ve sonra batan büyük şirketler de içi boş, bir şarkılık kasetlerle dinleyiciyi küstürdüler ve satışlar azaldıkça fiyatları arttırdılar. Esasen düşüş o yıllarda başladı. Ben 1999 yılından beri her albümümün bir best of niteliğinde olmasına yani 10 şarkı varsa o 10 şarkının da en iyi şarkılarım arasından seçilmiş olmasına dikkat ediyorum.
Albüm çalışmalarınız nasıl gidiyor? Bundan sonraki hedefleriniz neler? Planda görünen yeni çalışmalar var mı?
Şu anda 'Bambaşka Bir Şehir' albümünün dördüncü klibi olan 'Fasıl Başlayınca' üzerinde çalışıyoruz. Bu albümden; Arka Sokaklar'ın şarkısı 'Bambaşka Bir Şehir' ve 'İlk Tek Son Aşkımsın' , Acemi Cadı dizisinin şarkısı 'Bir Güzele Vuruldum', Pelin Batu ile kamera karşısına geçtiğim 'Mektup', Bartın'da yaşayan bir hayranımız, müzik öğretmeni Yusuf Cengiz'e ait 'Gidiyorum', çocukluk aşkım Sezen Aksu'ya yazdığım 'Seni Uzaktan Sevmeme İzin Ver' gibi birçok hit çıktı. 2010'da, bugüne kadar yaptığımız tüm şarkılar ve dizi müziklerinden oluşan bir 'Murat Evgin - En İyiler' albümü yapma planımız var. Kasım ayına ise 'Mezuniyet' adlı uzun metraj sinema filminin müziklerini yetiştiriyorum.
Zaman ayırdığınız ve bize bu değerli bilgileri paylaştığınız için Tr.GG ailesi olarak teşekkürü borç biliyoruz..En kısa sürede daha iyi işlere imza atmış bir şekilde görüşmek üzere..
Ben teşekkür ederim. İyi çalışmalar..
Sizede iyi çalışmalar..
By Graphix |
