Forum'da ara:
Ara


Yazar Mesaj
Mesaj02.08.2008, 09:11 (UTC)    
Mesaj konusu:

Sabah güne başlarken iki şansınız vardır:
Ya gününüz güzel geçecektir ya da kötü...
Bu tamamen size bağlıdır...
Düşüncelerin insanın yaşamını oluşturduğuna inanırım ben.
Nasıl düşünürseniz onu yaşarsınız...
Bu yüzden pozitif düşünmek bence hayatın temeli..
Zaten bir kere geldiğimiz bu dünyada negatiflikleri bırakmalı, olumlu yapıcı düşüncelerle yaşamda farklılığımızı hissettirmeliyiz.
Mesaj02.08.2008, 09:18 (UTC)    
Mesaj konusu:

mehtapkilic yazmış:
Sabah güne başlarken iki şansınız vardır:
Ya gününüz güzel geçecektir ya da kötü...
Bu tamamen size bağlıdır...
Düşüncelerin insanın yaşamını oluşturduğuna inanırım ben.
Nasıl düşünürseniz onu yaşarsınız...
Bu yüzden pozitif düşünmek bence hayatın temeli..
Zaten bir kere geldiğimiz bu dünyada negatiflikleri bırakmalı, olumlu yapıcı düşüncelerle yaşamda farklılığımızı hissettirmeliyiz.






ne güzel söylemişsiniz yüreği güzel sevgili öğretmenim ellerinize sağlık
______________
http://www.oyyyyy.tr.gg



Mesaj02.08.2008, 09:48 (UTC)    
Mesaj konusu:

BEN SANA KIZIM DEDİM

Ben sana kızım dedim.
Her zaman gelem diye.
Kıymetin bilem diye.
Sevgiyle gülem diye.
Ben sana kızım dedim.

Ben sana kızım dedim.
Hep yüzün gülsün diye.
Baht güzel olsun diye.
Kadrin bilinsin diye.
Ben sana kızım dedim.

Ben sana kızım dedim.
Senin sevgin öz diye.
Artık sevgi az diye.
Bu sevgiyi yaz diye.
Ben sana kızım dedim.

Ben sana kızım dedim.
Kıymetini bilirim.
Hep yüzüne gülerim.
Göz yaşını silerim.
Ben sana kızım dedim.

Ben sana kızım dedim.
Gönlün hep bahar olsun.
Kalbine sevgi dolsun.
Her zaman yüzün gülsün.
Ben sana kızım dedim.

Ben sana kızım dedim.
Kavuşmak kalplerdedir.
Sevgi gönüllerdedir.
Anlatmak dillerdedir..
Ben sana kızım dedim.

Ben sana kızım dedim.
Asla asılmaz yüzler.
Kalpte sevgiden izler.
Sevgiyçun çalsın sazlar.
Ben sana kızım dedim.

Ben sana kızım dedim.
Her derdini yazarım.
Varsa acın sezerim.
Yoluna inci dizerim.
Ben sana kızım dedim.

Ben sana kızım dedim.
Yurdun gönlüm durağı.
Yakın eder ırağı.
Sevgi kalp barınğı.
Ben sana kızım dedim.

Ben sana kızım dedim.
Babalar asla yılmaz.
Gözlerse yolda kalmaz.
sevgiler kalpte solmaz.
Ben sana kızım dedim.

Ben sana kızım dedim.
Orhan derki can kızım.
Canımsın canan kızım.
Gönlümde sultan kızım
Ben sana kızım dedim.

Orhan Yıldız

SEVGİLERİMLE

______________
Mesaj02.08.2008, 12:04 (UTC)    
Mesaj konusu:

Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır

İsa aleyhisselam bir ağacın altında dua eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları yürümeyen bir kötürüm olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu:
– Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!.. Hazret-i İsa kötürüm adama yaklaştı:
– Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bedenin de sıhhatli görünmüyor? Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?
Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki:
– Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple Onu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de ona şükrediyorum. Halbuki, dünyanın serveti elinde olan nice zenginler var ki, kalbinde Onu tanıma sevinci, dilinde de Ona şükretme mutluluğu yoktur. Ama gel gör ki, ayakları topal, gözleri kör, bedeninde hastalıklar bulunan bu kötürüm adama Rabbim, bu sevgiyi ihsan eylemiş, bu nimetin farkına varma tefekkürünü nasip eylemiş. İşte bunu düşününce kendimi tutamıyor da:
– Nice zenginlere vermediği nimeti bana veren Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun! Diye teşekkürden kendimi alamıyorum.
Kafa gözü kapalı da olsa kalp gözü açık olan bu adama yaklaşan İsa aleyhisselam:
– Ver şu elini öyle ise! diyerek elinden tutar, eğilerek görmeyen gözlerinden öper.
Peygamberin dudaklarının değdiği gözler anında açılır. Karşısındakinin İsa aleyhisselam olduğunu görünce heyecanlanan adam:
– Sen şu ölüleri dirilten, hastalara şifalar bahşeden mucizelerin sahibi Peygamber değil misin? der. İsa Peygamber:
– Belli olmuyor mu? deyince:
– Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan henüz belli değil, der. Tebessüm eden Hz. İsa:
– Sen hele bir ayağa kalkmayı dene! Deyince, silkinen kötürüm adam dimdik ayağa kalkar.
Ayakları üzerine dikilebildiğini anlayınca söylediği ilk sözü şu olur:
– Ey Allahın Nebisi, sendeki bu mucizeler de O’ndan değil mi? Öyle ise izin ver de geç kalmayayım, O’na şükredeyim, diyerek hemen yere iner, başını secdeye koyar ve der ki:
– Rabbim! Seni tanıyan bir kalple, şükreden bir dil nimetinin şükrünü yapmaktan acizken, şimdi gören bir çift gözle, yürüyen iki de ayak da lütfettin. Artık bilemiyorum nasıl şükretmem gerekiyor bu eşsiz nimetler karşısında?
Bu sırada çevreden toplanan halk, gösterdiği bu mucizelerden dolayı İsa aleyhisselamın elini öpmek isterler. Ama Allahın Nebisi işaret eder:
– Benim değil secdedeki şu kötürüm adamın elini öpün!..
Derler ki:
– Onu secdeye indiren nimetlere biz baştan beri sahibiz. Ama hiç birimiz onun duyduğu gibi bir mutluluk duymadık.
– Öyle ise, der, tefekkür edin, siz de düşünün.
Sözünü şöyle bağlar Allahın Nebi’si:
– Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır. Düşünmeyen ise kendisini mahrumiyette sanır!
ALINTI
Mesaj04.08.2008, 05:35 (UTC)    
Mesaj konusu:

Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır. Düşünmeyen ise kendisini mahrumiyette sanır!


ne güzel bi söz ALLAH cümlemizin kalbinden kendini eksik etmesin inşallah
______________
http://www.oyyyyy.tr.gg



Mesaj04.08.2008, 12:15 (UTC)    
Mesaj konusu:

Bir elin, sıcaklığını ve sevgisini ilettiği bir başka eli bırakıp gitmesidir ayrılık…
Ve bir otobüs camının ardında gizlediği gözyaşı yağmurudur…
Sallanmakla sallanmamak tereddütüne düşen buruk parmakların, son bir gayreti ve emanet bir tebessümün dudaklara iliştirilmesi kadar kısa sürelidir an…
O an’ın ardında üstüne yıkılan hüzün kümesinin sessiz çığlıkları kadar sağır eder yürekleri…

Gitti dersin içine, her şey dokunur artık ardında kalan… Bir tek telini bile alıp koklamaktan utanmazsın… Utanmazsın yüreğinin yağmurlarını dökmekten…
Unutmazsın tek bir sahnesini…

Hayat işte dersin, belki bir küfür savurursun inceden kısa çöpü çekmiş olmana…
Devam edersin yaşamaya kaldığın yerden…

Yıkıldığını görsün istemezsin, dayandığını sanmasını istersin, kimsesizliğe ve yalnızlığa başkaldırışının sayısız filmlerini oynatırsın gülermiş gibi yapan yüzünde…
Yıkılırsın işte saklarsın dışından…

Gözünü açarsın yine güneşli bir güne, içinde binlerce umutla…
Gelecektir elbette gittiği yerden, umudun adını vuslat koyarsın ve beklersin durmaksızın…
______________
http://www.oyyyyy.tr.gg



Mesaj05.08.2008, 06:26 (UTC)    
Mesaj konusu:

"Kendine iyi bak" bir "veda" degil "elveda" cümlesidir çogu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasini gizler içinde...

"Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra ben yaninda olmayacagim.Olamayacagim. Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, halaseviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olurda bir gündönersem seni iyi bulmak istiyorum.

"Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden baskasi olmayacakyaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni düsünme.Çünkü ben de seni düsünmeyecegim artik. Arama sakin beni, yazma, çünküben yazmayacagim. Sil beni yüreginden, çünkü ben silecegim. Fakat,yasanilan, paylasilan güzel seyler hatirina sana yürekten mutluluklardiliyorum. Ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum"

"Kendine iyi bak. Aramizda geçen herseye ragmen benden sonra iyioldugunu bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem çok önemli degil, iyioldugunu varsayacagim ben. Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorumben, seni kendinle basbasa, Yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorumkendini birakacaksin benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. Aslinabakarsan, çok da fazla umursamiyorum."

Kendine iyi bak, derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazenbirden fazla söylerler bunu. Çünkü onlari ayirmak, eti tirnaktanayirmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok aci vericidir,yürek parçaliyicidir. Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine.

"Kendine Iyi Bak" gözleriyle ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi detükeninceye kadar.. Ta ki son elveda mezar sessizligine bürünüceyekadar* Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez "Kendine Iyi Bak" derler vegiderler. Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine ölümü yeglerler. Onlar buaciyi bir kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler. Kendine iyi bak,derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamazderler ve giderler. En büyük ihanet degil midir aslinda seni seveni,ihtiyaci olani yüzüstü birakip gitmek.

Kendine iyi bak, derler ve giderler.
Seni suskunluga mahkum edip giderler.
Seni parçalara ayirip, en büyük parçayi yanlarina alip giderler.Seni senden alip giderler. Daha kötüsü suçlayamazsin onlari tüm bunlariçin.

Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardir elbet.Suçlatmaz kendini. Savasmadiklari için kizarsin ama suçlayamazsin.Savasmislarsa, yenildikleri için kizarsin ama suçlayamazsin. Yenildiginiçin kizarsin ama suçlayamazsin. Ayriligin kaçinilmazligina inandirirseni, kendine iyi bak, derler ve giderler. Elinden umutlarini,düslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek anilari birakirlargeride, Bir de hatirladikça gözyaslarina bogulasin diye unutulmayannagmeler. Arkalarina bakmadan çekip giderler eger yalniz kalmissan,Çünkü insafsizliklarini görmek istemezler. Hersey o saniye oradabitsin, kapansin bu sayfa isterler.

"Bitti" diyemedikleri için , kendine iyi bak derler. "Kirildimve affedemiyorum" diyemedikleri için kendine iyi bak derler. "Seniistemiyorum artik, hayatimdan çikaracagim ama bil ki hiç unutmayacagim"Diyemedikleri için kendine iyi bak derler. "Biliyorum çok kanayacaksinama daha iyisini yapamiyorum" diyemedikleri için kendine iyi bakderler. Vicdanlarini rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü okan uzun süre akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir, bilirler.

Kendine iyi bak bir noktadir çogu zaman. Kendine iyi bak demebana, sadece kötülükler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin....

Sen gözümdeki isik, dudagimdaki tebessüm, sen içimdekisevinçssin.Sen hayatima renk katan, sen yüregimdeki çarpinti, senhayatimdaki nesesin. Sen yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gönülyoldasim, sen bir tanesin..
Kendine iyi bak deme bana..
Nokta koyma..

Keske böyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni,keske ben de affedebilsem.. Keske döndürebilsek zamani geriye. Keskebugünkü aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile...Ama yine de,gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi?
Sen eksikken, ben nasil tam olurum?
Senden kalan boslugu kimlerle doldururum?
Savassak aramiza giren seytanla olmaz mi?

Hani büyük asklar her türlü engeli asardi, hani gerçekdostluklar her sinavi geçerdi, Hani sevgi eninde sonunda kazanirdi?Hani hayatta hiç kirlenmeyecek degerler vardi? Hani en büyük zaferler,en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi?

Bunlarin hepsi yalan mi?... Sahiden...
Gitmesen olmaz mi?
Bitmesek olmaz mi?
Peki o zaman...
Senin istedigin gibi olsun...
Öyleyse...Sen de "Kendine Iyi Bak...
______________
http://www.oyyyyy.tr.gg



Mesaj06.08.2008, 07:09 (UTC)    
Mesaj konusu:

Mesaj06.08.2008, 21:54 (UTC)    
Mesaj konusu:

ANKARA - Psychosomatic Medicine adlı tıp dergisinde yayımlanan bir araştırmada, pozitif insanların soğuk algınlığı ve benzeri hastalıklara yol açan virüslere karşı daha dayanıklı olduğu görüldü.
Araştırmacılar, bu tür hastalıklara karşı direncin objektif (mutlu olmanın bağışıklık sistemini güçlendirmesi) ve sübjektif (müspet yaradılışta olanların burun akması, boğaz ağrısı gibi rahatsızlıkları dert etmemesi) nedenleri olduğunu belirttiler.

Araştırmayı kaleme alan Carnegie Mellon Üniversitesi’nden Dr. Sheldon Cohen, “Müspet yaradılıştaki kişilerin bağışıklık sistemlerinin virüslere karşı verdiği cevap farklı olabilir” dedi.

193 yetişkin üzerinde yapılan araştırmada, deneklere soğuk algınlığı benzeri semptomlara yol açan virüsler içeren burun damlaları verildi.

Araştırma sonucunda, “mutlu deneklerin” soğuk algınlığı kapma olasılığının düşük olduğunu, hastalığı kapanlarda da semptomların daha az şiddetli olduğu görüldü. Wink Wink
Mesaj07.08.2008, 09:09 (UTC)    
Mesaj konusu:

Pozitif ol genç kal



Hastalıkta ilaç yüzde 20, pozitif enerji yüzde 80 etkili. Pozitif olan, 16 yaş genç gösteriyor...


***

Pozitif düşün, genç kal

"Neşeli ol ki genç kalasın" şarkısı gerçek çıktı. Dünyaca ünlü Prof. Dr. Mehmet Öz, internet sitesinde herkese pozitif düşünmeyi tavsiye etti. Neşeli olmanın ruh sağlığını koruduğunu belirten Öz, bu kişilerin 16 yaş daha genç gösterdiğini kaydetti. Prof. Öz, düşünce ile gençlik formülünü ise şöyle açıkladı: Her zaman Polyanna gibi hissedemeyebilirsiniz. O zaman, önce sizi rahatsız eden durumları listeleyin. Pozitif düşünmeye başladığınızda listeyi tekrar gözden geçirin. Herşey size basit görünecek.
______________
http://www.oyyyyy.tr.gg



Mesaj07.08.2008, 09:13 (UTC)    
Mesaj konusu:

dini bir siteye benziyor ama Embarassed
______________
Mesaj07.08.2008, 13:51 (UTC)    
Mesaj konusu:

deejayce yazmış:
dini bir siteye benziyor ama Embarassed


Arrow http://oyyyyy.tr.gg den mi bahsediyorsunuz
______________
http://www.oyyyyy.tr.gg



Mesaj08.08.2008, 08:22 (UTC)    
Mesaj konusu: hafızanızı geliştirmek için öneriler

1- Vücudunuzu yeni davranışlara alıştırın. Saçınızı tararken, dişlerinizi fırçalarken, kahvenizi karıştırırken ya da diğer günlük basit işleri yaparken sürekli kullandığınız elinizi değil diğer elinizi kullanın.

2- Gözlerinizi kapatın ve odada yolunuzu duygularınızla bulmaya çalışın. Bilinçli olarak sesleri dinlemeye ve kokuları almaya çalışın. Bazen yerden bir şey almanız gerektiğinde, ayaklarınızı kullanın mesela kapıyı ayağınızla kapatmak gibi... Kitap okumayı seviyorsanız bir sayfayı baş aşağı okuyun.

3- Birisini eleştirmek yerine övgü dolu sözler bulun ve söyleyin. Yargılayıcılığınızı askıya aldığınızda, o kişi sandığınızdan daha iyi insan olmaya başlayacak.

4- Buzdolabınızın içine dikkatlice bakın. Daha sonra kapağını kapatın. İçindekileri teker teker sıralamaya çalışın. Eviniz için de aynı şeyi yapabilirsiniz, pencerenin önündekileri ya da duvardaki resmin ayrıntılarını inceleyebilirsiniz.

5- Her gün 5 dakika, kendinizi bir başka insanın yerine koyun ve olaylarını onun bakış açısından anlamaya ve hissetmeye çalışın. Bir aktörmüş gibi yapın, rol gereği yani ve kişi gibi davranın. Ne hissederse hissedin.

6- Her zaman üzüntü ya da şüpheye yakalanıyorsanız ve kendinizi başkalarından daha aşağı görüyorsanız, bunun yerine en çok istediğiniz şeyi ayrıntılı olarak tasarlayın ve elde ettiğinizdeki yaşamınızı düşünün. Negatif düşünceleriniz olduğunda pozitife çevirmek için gün boyunca bunu uygulayın.

7- Her günün sonunda o ana kadar ne yaptığınızı 60 dakikada gözden geçirin. Bu gününüzü daha önemli hale getirmek için iyi yardımcı yoldur. O ana kadar olan tüm aktivitelerini zihinsel olarak gözden geçirin. Hafızanız gününüz hakkındaki boşlukları, anları kasıtsız olarak açığa vuracaktır. Siz de bunları daha iyi değerlendireceksiniz.

8- Esnek olmak ve kolayca uyum sağlamak için hayatınızı değiştirin, her gün farklı bir şeyler yapın. Farklı bir mağazadan alışveriş yapın ya da rutin ev-iş yaşamından çıkın.
______________
http://www.oyyyyy.tr.gg



Mesaj08.08.2008, 09:34 (UTC)    
Mesaj konusu:

artık hiç birşeyden pozitif bi şeyler hissedemiyorum....
Mesaj08.08.2008, 09:37 (UTC)    
Mesaj konusu:

afilliyanlizlik yazmış:
artık hiç birşeyden pozitif bi şeyler hissedemiyorum....





...ve hüve âlâ külli şeyin kadir


Hz. Adem (a.s.) gibi 200 Sene boyunca Tevbe mi Ettin?

Hz. İbrahim (a.s.) Gibi Ateşe mi Atıldın?

Hz. Yusuf (as) Gibi Kuyuya mı Atıldın?

Yunus(a.s.) Peygamber Gibi Denize mi Atıldın?

Eyüp(a.s.) Peygamber Gibi Vücudunu Yaralar mı Kapladı?

Bilal(r.a.) Gibi Kızgın Kumlara Yatırılıp, üzerine Taşlar mı Kondu?


Hz. Muhammed (sav) Gibi Taif'te Taşlandın mı?
Dişin Mi Kırıldı, Yüzüne Tükürük mü Atıldı?
Hicrete Mi Zorlandın, Sevdiklerinden mi Ayrıldın?


Hâlâ Moralin mi Bozuk? Ne Düşünüyorsun, Dünyalık işler mi?

Üzüleceksen, Namazını Kazaya Bıraktığın için, Teheccüde Kalkamadığın için, Birinin Kalbini Kırdığın için üzül!

Dünyanın Dört Bir Yanında Zulüm Gören Din Kardeşlerin için üzül!

Üzülürsen, Kur'an-ı Yeterince Okuyup, Hayatına Tatbik Edemediğin için üzül!

Üzülürsen, Peygamber Efendimizi, Canından, Malından, Aile Bireylerinden, Her Şeyden Çok Sevemediğin İçin Üzül!

Üzülürsen, Hakiki Manada Kul, Efendimize Ümmet Olamadığın İçin Üzül!

Üzül ama ümitvâr ol…

Allah'a güven.

Unutma ki Allah (c.c) her sıkıntının zorluğun ardında

mutlaka bir kolaylık, güzellik vermiştir …


Muhabbetle vesselam...
______________
farklı bir tasavvuf sitesi Wink
Önceki mesajları göster:   


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Türkçe Çeviri: phpBB Türkiye & Erdem Çorapçıoğlu