Forum'da ara:
Ara


Yazar Mesaj
Mesaj02.10.2008, 18:05 (UTC)    
Mesaj konusu: isot

Birinci dünya savaşı yeni bitmiştir.
Fransızlar Güneydogu Anadoluyu işgal etmeye başlamıştır.
Kırık dökük bir kahvehanede oturan erkeklere bir haber gelir Fransızlar Şanlıurfayı işgal etmiştir erkekler gayet sakin
'Geldikleri gibi geri terkedip giderler'
derler bir agızdan
Aradan bir iki gün geçer yine bir haber gelir Fransız askerleri isot tarlalarına girdi diye bu sfer tüm erkekler evlerindeki tüfekleri bıçakları tabancaları toplayıp Fransızla savaşmaya giderler.




İsot,
Şanlıurfa ili ile özdeşleşmiş kurutulmuş bibere yörede verilen isimdir. Çiğ köftenin olmazsa olmaz malzemelerindendir. Kelimenin eski Türkçe kökenli olduğu ve 'ısı' ve 'ot' (ısı+ot=ısıtan ot) kelimelerinin birleşmesinden geldiği söylenmektedir.

Yaz aylarında Urfa biberi güneş gören düz alanlarda içindeki tohumu çıkarılarak temiz bir zemin üstünde kurumaya bırakılır. En fazla üç gün bekletilebilir. Birinci gün toplanan kurutulmuş biber kırmızı, 2. gün toplanan biber mor, 3. gün ise siyah renğini alır. Daha sonra kurumuş biberler dövülerek, zeytin yağı ve bir miktar tuz ilave edilerek isot haline getirilir. Urfa isotunun en büyük özelliği yakıcı acı olmamasıdır. Doğal olduğu için önce ağıza tatlı bir tat gelir, bir müddet sonra acı gelip geçicidir...

"http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0sot" adresinden alındı.
______________


Mesaj03.10.2008, 07:00 (UTC)    
Mesaj konusu:

mısırlı makarnaya en güzel yakışan baharat isot Laughing paylaşım için teşekkürler...
______________
DENGESİZ VE GELGİTLİYİM,
FAZLA YAKLAŞMA BANA,
CAN YAKAR HİSSİZLİĞİM...

Önceki mesajları göster:   


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Türkçe Çeviri: phpBB Türkiye & Erdem Çorapçıoğlu