Forum'da ara:
Ara


Yazar Mesaj
Mesaj07.10.2009, 18:45 (UTC)    
Mesaj konusu:

füzeye çarpıyor ve çarpmanın etkisiyle uçan cisim ve füzenin metallari çarpışıyor ve kıvılcım çıkıyor...

o cisim füzeyi bile yok edebilecek bişi eğer öyle bişi varsa ki bu evrende tek degiliz bir çok kanıtta var her hangi bir saldırı durumunda hepimiz gebeririz Mr. Green Mr. Green


Taş ATarız Bizde Smile
Mesaj08.10.2009, 12:02 (UTC)    
Mesaj konusu:

tasarist yazmış:
UFO Çarpanın etkisiyle diğer tarafa savruluyor...
Acaba Düşüyormu Mr. Green
Düştüyse Nereye Düşmüştür acaba Very Happy



Buda ayrı bir soru işte !
Mesaj08.10.2009, 12:26 (UTC)    
Mesaj konusu:

Bence Ufo Değilbu!
______________
Mesaj08.10.2009, 12:27 (UTC)    
Mesaj konusu:

onlinephotoshop yazmış:
Bence Ufo Değilbu!


Her türlü bir şey olabilir.

Zaten videoda ne olup olmadığı HİÇ görünmüyor.ontajda olabilir.Kesin bir şey söylemek zor.. Wink
______________
balikesirerdek.tr.gg ve exevolium.tr.gg adresleri şahsıma aittir. Smile
Mesaj08.10.2009, 12:29 (UTC)    
Mesaj konusu:

Bence Ufo Diye Bişey Yok Saçmalık:S
Mesaj08.10.2009, 12:32 (UTC)    
Mesaj konusu:

Bilemiyorum..Belkide var olabilir.Bununla ilgili Ayetler var..(İnşallah yanlış hatırlamıyorumdur..) Wink
______________
balikesirerdek.tr.gg ve exevolium.tr.gg adresleri şahsıma aittir. Smile
Mesaj08.10.2009, 12:36 (UTC)    
Mesaj konusu:

odev-arsivleri yazmış:
Bence Ufo Diye Bişey Yok Saçmalık:S


Bence Var Mr. Green
Mesaj08.10.2009, 12:40 (UTC)    
Mesaj konusu:







UFO Gerçeği
UFO (Unidentified Flying Objects); yâni Türkçe adıyla, "Tanımlanamayan Uçan Cisimler". Yarım asırdan fazla bir süredir insanların en büyük merak konularından biri UFO'lar ve yeni bin yılda da en fazla ilgi odağı olacak gibi gözüküyorlar. Gerçek ya da değil; bir tek şey var ki o da UFO'ların güncelliğini hala ilk günkü gibi korumasıdır. Ve bu güncellik hiç bitmeyecek bir sürecin içinde varlığını sürdürecektir.

UFO Nedir
Bir çok fenomenlerde anlatıldığı üzere, bu tanımlanamayan uçan cisimler kimi zaman bir daire şeklinde, kimi zaman çok büyük boyutlarda bir elips ya da bir puro şeklinde görülmektedirler. Bir zamanlar hayal gücünün ve bilinçaltının insanlara bir oyunu olarak yorumlanan bu olgu, bugün inkar edilememektedir. Televizyon kameraları karşısında bilimselliği ve somut gerçekleri savunan ve bir adım geri basmayan, UFO olayını görmezlikten gelen bilim adamları, profesörler vb. kişiler, televizyon kameraları stop düğmesine bastıkları andan itibaren de bu olguyu onaylayıcı bir tavır sergilemektedirler.




Ama son yıllarda kamuya açılan resmi dosyalar, hükümet bazındaki sözcülerin konuşmalarında UFO'larla alay ettiği dönemlerde bile konunun ne kadar ciddiye alınmış olduğunu göstermektedir. O dosyalar çok şey anlatmakta ve hem görgü tanıklarının, hem de bilinmeyen gök cisimlerinin radarda izleme olaylarının kayıtlarını içermektedir. Bu kayıtlarda askeri jetlerin UFO'ları kovalarken nasıl başarısız olduklarından tutunda, köylerdeki saman yığınlarının üstüne inenlere kadar bir dolu kanıt bulunmaktadır. Bu belgeler çeşitli tanımları içermektedir ve bu tanımlamalar da yanlış olmadığı gibi, hayal ürünü de değildir ve o cisimler dünyadaki hiçbir şeye de benzememektedir.

Bir de son zamanlarda en çok UFO'lar tarafından kaçırılma olaylarının öne çıktığı görülmekte, kişiler yaşadıkları bu olayları anlatabilmek için olmadık yollara başvurmakta ve inandırabilecek birilerini bulabilmek için amansız bir mücadele vermektedirler. Kaçırılma konusu, daha az somut kanıt sunan bir konudur ve araştırmacılara göre, gerçek fiziksel anomalilere dayalı psikolojik olgulardır.

UFO ZİYARETLERİ
İlk Ziyaretler
Birçok yorumcu modern UFO çağının 1947'ler de başladığını iddia etmektedirler ama, asıl çağın başlama tarihi 1880'de, sanayi devriminin doruğuna ulaşılırken başlamıştır.





Aslında olayın özüne inecek olursak, UFO'lar çok daha uzun süredir etrafımızda dönüp durmaktadırlar. Günümüzde bazı Kutsal Kitap alıntıları, kimi satırlar doğaüstü varlıkların uçurduğu cisimlere atıflarla doludur. 1880'den Birinci Dünya Savaşına kadar olan bölüm ise, bu olgunun en açık seçik örneklerini gözler önüne sermektedir.




16 Mart 1880 akşamı, çok büyük bir pervaneye sahip, puro biçiminde bir hava taşıtı New Mexico'da üç kişi tarafından gözlemlenir. Bu üç tanık, hava taşıtındaki insanların bilmedikleri bir dili konuştuklarını, gülerek kendilerine seslendiklerini ve on kişi olduklarını belirtmişlerdir. Hatta bu kişiler gemideki kişilerin davranışlarını sarhoş davranışlarına benzetmişler ve gemiden aşağı onlara, birinin üzerinde uzak doğu yazısına benzer bir yazı olan ipek ya da saten benzeri bir kağıt, birine güzel bir çiçek ve diğerine de acayip bir işçilik ürünü olan fincan atmışlar. Hava taşıtından atılan bu nesneler hemen o üç kişi tarafından alınmış ve bir depoda diğer insanlara teşhir edilmiş. Aradan birkaç saat geçmeden depoya gelen bir yabancı eşyaları incelemiş ve onların Asya kökenli mallar olduğunu, kendisinin de bu tip şeylerin koleksiyoncusu olduğunu belirterek bayağı yüksek sayılabilecek bir meblağı depo görevlisine vererek eşyaları satın almış ve ortadan kaybolmuştur. Bu tip yaklaşımlar yaşanan cisimli UFO olaylarından sonra hep olagelmiştir. Günümüzde bu tip insanlara giyim şekillerinden dolayı “Siyahlı Adam” denilmektedir.

Daha sonraları buna benzer olaylar muhtelif tarihlerde gelişmiştir.





İkinci Ziyaret Döneminin Başlaması
1880'den 1947'ye kadar olan sürede yaşananlar, 47 ve sonrasında adeta istila halini almıştır. Kayıtlara geçen ve geçmeyen binlerce yaşandığı iddia edilen olaylar, çok kabarık bir arşivi de beraberinde getirmiştir.

1947'nin 24 Haziran günü ABD'nin Washington Eyaleti pırıl pırıl bir gün yaşamaktaydı. Bu havanın temizliği ve berraklığı Cascade Dağlarını daha bir güzel hale getiriyordu.

Otuz iki yaşında bir iş adamı olan Kenneth Arnold, aynı zamanda da dört bin saati aşkın bir uçuş tecrübesine sahip olan bir pilottu. Arnold, aynı zamanda tek motorlu bir Callier marka uçağa da sahipti. Bulana 5000 $ ödül vaat edilen deniz piyadelerine ait bir uçağı aramak için o gün gökyüzündeydi. Arnold' un uçağı dağ uçuşları için tasarlandığından, bu tip uçuşlar için de ideal bir araçtı. Arnold, düşen Curtiss C-46 komando nakliye uçağını aramaya başladı. Uçak dağlarda bir yerlerde kaybolmuştu ve o güne kadar da bulunamamıştı. Arnold da o uçağı bulamadı ama; başka bir şey buldu, daha doğrusu, o şey gelip onu buldu!

Arnold dağın üzerinde dönüş yaparken, son derece parlak bir ışık, uçağının yüzeyini aydınlatınca şaşırır kalır. Önce yaklaşmakta olan başka bir uçağa çarpmakta olduğunu düşündü ve telaşla o uçağı yaklaşık otuz saniye boyunca aradı, kendini çarpışmadan korumaya çalıştı. Gerçekten de bir uçak gördü! Bu, bir DC-4'tü ve Arnold, onun San Francisco Seattle tarifeli seferini yapan uçak olduğuna karar verdi. Ama iskele tarafında ve gerideydi ve de o ışık oyununu onun yaptığı düşünülemezdi.

Bunları düşünürken, bir ışık daha çaktı, bu sefer Arnold ışığın tam nereden geldiğini saptayabildi. O tarafa, o çizgiye doğru yöneldiğinde, şaşkınlıktan ağzı bir karış açık kalmıştı. Doruğun üzerinde inanılmaz hızla formasyon uçuşu yapan bir grup çok parlak cisimler görüyordu.

Aralarındaki mesafe yaklaşık yüz mil civarındaydı ama, onları tam olarak göremiyordu ancak cisimler kendisine doğru yaklaşmaktaydılar. Arnold, son saniyeye kadar onları formasyon uçuşu yapmakta olan jetler olduğunu zannediyordu. Ve dokuz adet olduklarını görebildi. Çapraz bir dizilişle yaklaşıyorlardı ve formasyonlarında ilk dördünün arasındaki uzaklıklar eşit, sonraki beşli grup ise daha seyrekti. Fakat Arnold'un fark ettiği yalnızca bu değildi, daha tatsız bir durum daha fark etmişti bu da yaklaşan uçakların hiç birinin kuyruğu yoktu ve çok değişik bir formasyonda uçuyorlardı. En öndeki diğerlerinden daha üstte ve sanki rüzgarda savrulan uçurtmalar gibi ya da su üstündeki hız tekneleri gibi daha doğru bir ifade ile bir kaz sürüsünün uçuşu gibi bir formasyon almışlardı.
Mesaj08.10.2009, 12:42 (UTC)    
Mesaj konusu:

Hala İnandırıcı Gelmiyor Very Happy

Gözümle Görmeden İnanmam Very Happy
Mesaj08.10.2009, 12:42 (UTC)    
Mesaj konusu:



1947'de Yaşanan Gizemli Bir UFO Olayı
1952'de Los Angelesli araştırmacı Ed Sullivan, devletin suskunluğunun ve gizlilik çabalarının sadece çıkara dayandığını açıkladı, Sullivan'a göre devlet askeri ve siyâsî güç adına olayları saklıyor ve aldırmazlık havasına giriyordu. Sullivan iki yıl sonra bir açıklama daha yaparak,1954'de Başkan Eisenhower'in o yılda California'ya gizli bir yolculuk yaparak, uzay aracını ve cesetlerini gördüğünü, hatta canlı olan dünya dışı canlı ile bizzat konuştuğunu anlattı. Tanık olarak da, 1947'de görevli olan bir grup askeri gösteriyordu. Bu tanıklar, uzay aracını ve içindekileri uzun uzun aralarında çelişkiye düşmeden anlatıyorlardı.
Roswell olayı, sonraki yıllardan günümüze kadar, zaman zaman anımsandı, iddialar sürdü, yetkililer ses çıkarmadı; fakat 1993'de salt Roswell olayını konu eden bir özel bir sinema filmi yapılınca o döneme kadar oluşmayan bir kamuoyu oluştu. Artık, 1990'ların Amerikan toplumu önceki yıllara göre daha sert ve etkindi. Dallas'ta bir başkanı öldürmüşler, Watergate'de bir başka başkanı Oval Ofis'ten atmışlardı. Vietnam'ın bir aptallık olduğunu yetkililere itiraf ettirdikten sonra, İrangate ve Nicaragua skandallarını izlemişlerdi. Demek ki, yöneticiler öyle pek doğru, ulaşılmaz ve de dokunulmaz değildiler. Yaptıkları bal gibi hata olabiliyordu. Öyleyse, ne sakladılarsa hesap vermeliydiler, üstüne üslük bir de Bilgi Özgürlüğü Yasası çıkarılmıştı.

İşte kamuoyunun tepkisi bu yöndeydi, amaç hesap sormaktı, konu ister UFO'lar olsun, ister senatör bilmem kimin kirli çamaşırları olsun, fark etmezdi. Ve ABD hükümeti bu kez farklı bir açıklama yaparak, araştırma yapıldığını ve sonuçların açıklanacağını belirtti. Bu arada, olabilir iması da yapıldı. Zaten gerek ABD toplumu, gerekse de dünya Star Wars'ı, E.T.'yi ve Uzay Yolu'nu seyrede seyrede dünya dışı canlıları akraba sanmaya başlamıştı.

Acaba, Roswell tek miydi? Hayır, bir başka UFO kalıntısı 1980'lerde Norveç'te Spitsbergen kıyılarında Norveç askerleri tarafından bulunmuştu. Benzeri bir kalıntıyı Alman ordusu, Heligoland'da ele geçirmişti.

23 Mayıs 1955'de Amerikalı gazeteci Dorothy Kilgallen, şöyle diyordu: "İngiliz bilimciler ve havacılar menşei bilinmeyen hava araçlarını yıllardır incelemekteler ve ellerinde bir sürü örnek var. Bunların Sovyetler'le de ilişkisi olmadığı kesin olarak anlaşıldı. Uçan Daireler kökeni dünyadışı olan araçlardır.


Kaynaklar
Bilinmeyenler Formu, www.bilinmeyen.com
Mesaj08.10.2009, 12:44 (UTC)    
Mesaj konusu:

4 Fantom Savaş Uçağımız UFO İle Karşılaştı





4 Fantom Savaş Uçağımız, UFO İle Karşılaştı
01 Ekim 2006'de Diyarbakır'dan dönmekte olan Eskişehir 1. Ana Jet Hava Üssüne bağlı Binbaşı Hakan Erten komutasındaki 4 adet Fantom tipi askeri jetlerimiz havada bir UFO ile karşı karşıya geldiler.

Olay, geçen Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan gece saat 01:00 / 01:30 sularında meydana geldi. Diyarbakır'dan dönmekte olan 4 uçaktan oluşan Fantom filosu, uçaklarının radarlarında tanımlanamayan bir cisim tespit ettiler ve filoya komutalık eden Binbaşı Hakan Erten'in talimatıyla 4 Fantom'da bu garip cismi tespit etmek için cisme doğru yönelirler. Işıklı cisme yaklaştıklarında cismin oval biçimli otobüs büyüklüğünde ve çok parlak ışıklar saçan bir cisim olduğunu gözlemlediklerini belirten Binbaşı Hakan Erten, UFO'nun bir sure Fantomlarımızla yan yana uçtuğunu, daha sonra ise inanılmaz bir süratle, birkaç saniyede ufukta gözden kaybolduğunu belirtmiştir. Cismin kanadı, kuyruğu, motoru..vs yoktur ve hiçbir ses çıkartmadan, çok parlak ışıklar saçarak uçan bu cisim dünyada hiçbir aracın yapamayacağı olağanüstü bir hızla hareket ederek gözden kaybolmuştur.

Başta Pilot Binbaşı Hakan Erten olmak üzere, 4 Fantom savaş uçağı pilotlarımız tarafından gözlemlenen ve yaşanan bu olayda karşılaşılan cismin gerek yapısı, gerek manevraları ve gerek tüm karakteristik özellikleri; meteor, uydu, uçak, helikopter, hava balonu ya da Venüs gibi her hangi bir kategoriyle uygunluk göstermediği çok açıktır. Cismin özellikleri bunun kesinlikle atmosferik ya da doğal bir fenomen olmadığını da açıkça göstermektedir. Ayrıca, aynı gece ve aynı saatlerde (01 Ekim 01:00/ 01:30) tanımlanamayan cisim gördüklerini söyleyen Türkiye'nin değişik bölgelerinden yüzlerce vatandaşımız, gerek Araştırma Merkezimizi gerekse basınımızı arayarak benzer ifadelerle gözlemlerini ihbar etmişlerdir.


Kaynaklar

www.siriusufo.org/tr/?fx=h.oku&id=71
Mesaj08.10.2009, 12:46 (UTC)    
Mesaj konusu:




51. Bölge'nin Resmi Tanığı Bob Lazar

1989 yılında Bob Lazar adında bir fizik mühendisi, Las Vegas televizyon istasyonlarından biri olan KLAS'ta bir basın açıklaması yapmış ve S4 Bölgesi'nde UFO'ları yeniden oluşturmayla ilgili mühendislik projesinde görev almış olduğunu iddia etmişti. UFO'ların yerçekimini itici güç sistemine dayalı motorları üzerinde çalışmalar yaptığını söyledi. Bunların güç kaynakları bir anti-madde reaktörüydü. Lazar, orada kendisine gösterilen uzay aracın bizim medeniyetimizden binlerce yıl daha gelişmiş seviyede bir teknolojiye sahip olduğunu ancak görünüşe göre bizlerden daha kısa varlıklar için yapıldığını vurgulamıştır. Lazar açıklamalarına ayrıca adı geçen bölgede dünya dışı varlıklara ait 9 adet disk şeklinde uzay aracı olduğunu da eklemişti:

“Bu disklerden bir tanesi İsviçreli Edward Billy Maier adındaki temasçının 1970 yılı ortalarında fotoğraflarını çekmiş olduğu ve Pleiades takım yıldızından geldiği iddia edilen araca benziyordu.”

Lazar, takip eden aylarda kendisiyle yapılan röportajlarda, hikayesini daha ayrıntılı bir şekilde anlatmış, 51. bölgede bulunan birbirlerinden tamamen farklı disk şeklindeki 9 araç için yakıt olarak 223 gramlık –o zamanlarda henüz keşfedilmemiş bir element olan– element 155'in kullanıldığını açıklamıştı:

“Bu element, daha çok yanık turuncu renginde olup çok yumuşaktır. Öyle ki tırnağınızla üstüne çentik bile atabilirsiniz. Ancak çok ağırdır. Elementin bir parçasını kaldırdığınızda onun kurşun olmadığını hemen söyleyebilirsiniz. Şaşırtıcı derecede ağırdır.”

Las Vegaslı bir araştırmacı-gazeteci olan George Knapp Lazar'ın geçmiş iş yaşamı araştırmış ve önceden gerçekten de Los Alamos'ta yaşadığını ve oradaki Las Alamos Ulusal Laboratuarı'nda fizikçi olarak çalıştığını doğrulamıştır. Ayrıca Lazar'ın iddia ettiği dönemlerde 51. Bölge/S4'de çalıştığını yasal olarak da onaylanan çalışma kayıtları, Donanma İstihbarat Departmanı'ndan sağlanmıştır. Lazar'ın fizik, elektrik mühendisliği ve itici güç sistemleri alanlarındaki sağlam ve güvenilir geçmişi nedeniyle kendisiyle pek çok görüşmede bulunulmuştur. Bugüne kadar işi, üssü, çalışma arkadaşları ve yapımı oldukça zor olan uzaylı araçları hakkında çok detaylı tarifler ve bilimsel bilgiler sunmuştur.
HAVA İSTİHBARAT MERKEZİ ÜYESİ ANLATIYOR
51. Bölgede görülen disk şekilli cisimlerle ilgili diğer bir olay, bir Hava Kuvvetleri emeklisi olan gazeteci Robert Dorr tarafından bildirilmiştir. Dorr, 1953 yılı Nisan ayında Nellis test üssünde görev yapan Hava Teknik İstihbarat Merkezi takımının bir üyesinin, kendisine, yeniden düzenlemesi yapılmış bir uçan dairenin görgü şahidi olduğunu ihbar ettiğini belirtmişti. Cismin tanzimi, söylendiğine göre, Doğu Kıyısında gerçekleştirilmişti.

“O, 8,5 m. çapında kusursuz bir diskti. Kalınlığı çemberin çevresinde 30 cm.den başlarken ortaya doğru 3,5 metreye ulaşıyordu. Savaş uçaklarınkine benzer yükseltilmiş bir kokpiti, hemen altında da onu çevreleyen 150'ye 150 cm. uzunluğunda ve 2 metre yüksekliğinde bir alan vardı. İtici güç sistemi tamamen mahvolmuştu, aygıtlar ve elektrik tertibatı tanıdık materyalleri içermesine rağmen neredeyse anlaşılmaz görünüyordu. Cisim, dünyanın yörüngesindeki bir ana gemi tarafından yönetilmek üzere dizayn edilmiş küçük bir araç olduğu kanısını uyandırıyordu. Boyutlarından ve hasar görmüş oturma yerlerinden anlaşılabileceği üzere, içinde görünüşe göre insan benzeri uzuvlara sahip 2 mürettebatı taşıyabilecek şekilde tasarlanmıştı, ancak bunlar çok daha kısa boylu varlıklar olmalıydı. Bu aracı bir insan pilotun sığabileceği şekilde tekrar dizayn etmek aylar sürmüştü.”

DAHA ÇOK TANIK
Atomik Enerji Komisyonu'ndan ‘Q' tipi [çok gizli bölgelere giriş izni] ve servisler arası Top Secret (Çok Gizli) geçiş iznine sahip Mike Hunt 1960'lı yıların başında 51. Bölge'de, radar bakımıyla meşgul olduğu sırada disk şeklinde bir hava aracını gördüğünü itiraf etmiştir.

Yeminli ifadesinde “sadece bir kere UFO gördüm” diyen Hunt, şöyle devam etmiştir: “Araç, binaların arkasına yarı saklanmış bir şekilde yerde duruyordu. İlk gördüğümde, kuyruğunun ve kanatlarının olmadığını fark edene kadar onun küçük bir özel uçak olduğunu düşünmüştüm. Ondan yarım mil kadar uzaklıktaydım ve bu uzaklıktan gördüğüm kadarıyla araç yaklaşık 6 ya da 9 metre çapındaydı ve cilalı parlak alüminyumdan ziyade kalay ve kurşun karışımı gibi bir renkteydi.”

Hunt, birçok kere uçan daire kalkarken ya da inerken orada bulunduğunu, fakat onu izlemesine hiçbir zaman izin verilmediğini kaydetti. Ayrıca, Tonopah yakınlarındaki radar istasyonunun kuzey ucunda görev yapan radar operatörü Richard Shakleford da Hunt'a, test alanının üzerinde sık sık UFO'ları gördüğünü fakat kendisine onları görmezden gelmesi emredildiğinden bahsetmiştir. Mike Hunt, o sıralarda 51. Bölgede –‘Kırmızı Işık Projesi' ya da ‘Kırmızı Işık' olarak bilinen- uçan dairelerle ilgili son derece gizli bir programın yürütüldüğünü biliyordu. Hunt, ayrıca kendisinin etrafta herhangi bir şey görüp görmediğine dair sorgulandığını da eklemiştir... “Her ne görmüş olursam olayım, orada gördüklerimle ilgili en ufak bir şey dahi konuşursam başımın büyük belaya gireceği sıkça hatırlatılıyordu. Oradaki güvenliğin ne kadar sıkı olduğunu asla tarif edemem.”

1989 yılından beri, Japonya'dan da olmak üzere birçok uzak yerlerden gelen pek çok kişi ve haber ekibi, 51. Bölge üzerinde yerçekimine karşı yaptıkları hareketleri, manevraları ve kapasiteleri ile ordunun geleneksel araçlarının çok ötesinde bir teknoloji sergileyen, garip, parlak araçları fotoğraflamış ve kameraya almışlardır.
Mesaj08.10.2009, 17:56 (UTC)    
Mesaj konusu:

benimsitem1993 yazmış:
Bilemiyorum..Belkide var olabilir.Bununla ilgili Ayetler var..(İnşallah yanlış hatırlamıyorumdur..) Wink


Arkadaşlar önceki mesajımda U.F.O'larla ilgili ayetler var.. demişim.Üstteki alıntıdanda görebilirsiniz..Araştırdım fakat U.F.O yanı uzaylılar hakkında HİÇBİR ayet yok..Cami hocasına sordum.. Wink

Yanlış bilgilendirme verdiğim için üzgünüm.Ek olarakta Yaradan Rabbim byle ayetler indirmedi ise UZAYLI DİYE bir şey yoktur.Siz ne derseniz diyin ama bana göre uzaylı yok. Wink

51. BÖLGE filan olaylarının çoğu uydurmada olabilir onuda belirteyim.. Wink
______________
balikesirerdek.tr.gg ve exevolium.tr.gg adresleri şahsıma aittir. Smile
Mesaj10.10.2009, 08:15 (UTC)    
Mesaj konusu:

benimsitem1993 yazmış:
benimsitem1993 yazmış:
Bilemiyorum..Belkide var olabilir.Bununla ilgili Ayetler var..(İnşallah yanlış hatırlamıyorumdur..) Wink


Arkadaşlar önceki mesajımda U.F.O'larla ilgili ayetler var.. demişim.Üstteki alıntıdanda görebilirsiniz..Araştırdım fakat U.F.O yanı uzaylılar hakkında HİÇBİR ayet yok..Cami hocasına sordum.. Wink

Yanlış bilgilendirme verdiğim için üzgünüm.Ek olarakta Yaradan Rabbim byle ayetler indirmedi ise UZAYLI DİYE bir şey yoktur.Siz ne derseniz diyin ama bana göre uzaylı yok. Wink

51. BÖLGE filan olaylarının çoğu uydurmada olabilir onuda belirteyim.. Wink


Evet aslında bu konunun üstünde çok durmayada gerek yok Kuran-ı Kerimdede yazmıyorsa boş konuşuyoruz demek ki.Ama uzayyda hayat varmı oralarda yaşayabilirmiyiz derseeniz onlar olabilir.Tekrar konumuza dönersek videoyu tekrar tekrar izledim ve füze bir cisime çarpıyor o cisimde bulutu yırtıyor ve o cisim füzeden kopan bir parçça olabilir..
Mesaj10.10.2009, 08:52 (UTC)    
Mesaj konusu:

Ya 1 Haftadır Girmiyorum Hala Ufa Muhabbeti Bırakın Bu İşleri Ufolara
Kafa Yorcanıza gidin işlerinize derslerinize sitenize kafa yorun Ayrıca Bunlar
Benim İÇin Saçmalıktan ÖTEYE Gitmez İstediğiniz Belgeyi Koyun Bir Çok
İnsanda Benim Gibi Düşündüğüne Eminim..!
Önceki mesajları göster:   


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Türkçe Çeviri: phpBB Türkiye & Erdem Çorapçıoğlu