TELEFON DEFTERİNİ TEMİZE ÇEKMEK
İnsan telefon defterini temize çekerken, bazı isimleri eski defterinde bırakır. Onların artık bir daha aranma ihtimalleri hemen hemen yoktur. Garip bir hüznü barındıran bu silik isimlere bakılır bakılır…
Kimi okuldan sınıf arkadaşınızdır, kimi çok çabuk unutuverdiğiniz birileri, kimi bir dönemde her şeyinizi paylaştığınız birisi ya da istifa ettiğiniz bir yerden bir arkadaşınız!
Soyadları sorulmamış bir sürü hatırlanmayan isim de vardır defterde ve şüphesiz üstünde isim olmayan telefon numaraları korkunç bir operasyonla, onlarca hayat, onlarca güzellik bir çırpıda ortadan kaldırılır.
İnsan telefon defterini temize çekerken bazı isimler üzerinde durur.
Onca zaman sonra bir kez arasanız, sesini duysanız... Ona edilebilecek bir çift sözünüz yoktur! Ya da bunca yıldır hiç aramamanızın mazereti. Uyduracak mazeretiniz de yoksa aramamayı tercih edersiniz. Birlikte yaşadığınız günler, birlikte başardığınız işler, gittiğiniz toplantılar, mitingler, filmler, lokantalar, evler birbirinizi yıllar sonra özlemenizi sağlayacak duygular... Ve ayrılan yollar... Yalnızca bir isimdir şimdi o. Temize çekerken atlarsınız hemen. Derhal çevirirsiniz sayfayı telaşla, alelacele.
İnsan telefon defterini temize çekerken hayatını da sorgular!
Hangisi ihanet etmiştir, hangisi büyük gayretler vermiştir ortak noktalar bitmesin diye... Hangisinin bir süre sonra arkanızdan konuştuğunu duymuşsunuzdur; hangisiyle en hararetli tartışmalara girip kavga etmişsinizdir, hangisi için sabahlara kadar düşünüp ağlamış ya da dua etmişsinizdir?!... Doğrular, yanlışlar, hatalar, tutkular! Birlikte okuduğunuz, çalıştığınız,
yaşadığınız o insanlar, solmuşlardır.
Bütün bu insanlar şimdi nerede, ne yapmaktadırlar? Ve bu isim katliamı aslında size ters gelir...
Çalan telefona bakarsınız.
Acaba? Acaba telefon defterini temize çeken bir arkadaşınızın son anda kurtarma çabası mıdır?
KAYBETTİK...
İnsanoğlu, bir gün virgülü kaybetti.
Söyledikleri birbirine karıştı.
Noktayı kaybetti.
Düşünceleri uzayıp gitti, ayıramadı onları.
Ünlem işaretini kaybetti.
Sevincini, öfkesini, bütün duygularını yitirdi.
Soru işaretini kaybetti.
Soru sormayı unuttu, her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.
İki noktayı kaybetti.
Hiçbir açıklama yapamadı.
Hayatının sonuna geldiğinde elinde sadece "tırnak işareti" kalmıştı.
“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı, yalnızca.”
Hayatınız boyunca hiçbir şeyinizi kaybetmemeniz temennilerimle... |