Forum'da ara:
Ara


Yazar Mesaj
Mesaj19.01.2010, 11:01 (UTC)    
Mesaj konusu: FAKİRLİK

Bir toplumun açık hedef haline gelmesi için o toplumu fakirleştirmeniz gerekir.

Genel anlamı ile doğru,ancak detayları açalım.

FAKİRLİK
Zengin ve fakir ülkeler arasındaki fark ülkelerin kuruluş tarihi,kaynakları,insan sayısı,ellerindeki parasal miktarın ölçüsü değildir.

Mesela,
Hindistan ve Mısır gibi ülkelerin ikibin yıldan fazla geçmişi vardır ve fakirdirler.

Öbür taraftan,
Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi 150 sene önce isimleri bilinmeyen ülkeler kalkınmış ve zengin ülkelerdir.

Doğal kaynakların var olup olmaması da zengin ülke fakir ülke arasındaki farkı yaratmaz!

Japonya..
Ufacık bir adaya sıkışmış, %80 arazisi tarıma ve hayvancılığa uygun olmayan bir ülkedir ama aynı zamanda dünyanın ikinci büyük ekonomisidir.
Ülke dev bir bir yüzer fabrika gibidir, bütün dünyadan ham madde ithal eder, sonra da bütün dünyaya bitmiş ürün ihraç eder.Yani asıl kaynak bakımından fakirdir.

Diğer bir örnek,
Kakao yetiştiremeyen ancak dünyanın en kaliteli çikolatasını üreten İsviçre'dir.
4 aylık kısa yaz döneminde toprağı eker, hayvancılık yaparlar. Bu yetersizlikte bile ürettikleri süt ürünleri en iyi kalitededir. Bu ufak ülke yansıttığı güvenli, düzenli ve çalışkan ülke imajı sayesinde dünyanın para kasası olmayı da başarmıştır.Yani asıl kaynak bakımından fakirdir.

Zengin ve fakir ülkelerin yöneticilerini birbirleriyle karşılaştırdığınızda aralarında önemli bir fark bulamazsınız.

Irk ve deri rengi de önemli değildir.
Kendi ülkelerinde tembel olarak tanınan işçiler aslında zengin Avrupa ülkelerinin arkasındaki ana üretici güçtür.

Peki....
O zaman aradaki fark nereden gelmektedir?

Fark;
Uzun yıllardır kültür ve eğitim ile içlerine işlenen değişik bakış açısıdır.Zengin ve kalkınmış ülke insanlarının davranışlarını incelediğimizde,büyük bir çoğunluğun şu prensiplere kalben inandığını görüyoruz....

1. Temel ahlaki kurallar
2. Dürüstlük
3. Sorumluluk
4. Kanun ve kurallara saygı
5. Başkalarının hakkına saygı
6. Çalışkanlık
7. Tasarruf ve yatırıma inanç
8. İrade
9. Dakiklik


Yani gelişmiş sayılan ülkeler asıl kaynak bakımından fakirdir.

Geri kalmış ülkelerde nüfusun çok küçük bir azınlığı yukardaki prensiplere inanmaktadır.

Biz,doğal kaynaklarımız olmadığı için veya doğa bize karşı zalim davrandığı için fakir değiliz.

Biz, doğru bakış açısına sahip olmadığımız için fakiriz. Zengin ve kalkınmış ülkeleri o noktaya getiren işlevsel prensiplere uymak ve bunları çocuklarımıza öğretmek azmimiz olmadığı için hala fakiriz.

ÇOCUKLARIMIZA MİRAS OLARAK DÜRÜSTLÜK İLKESİNİ BIRAKMADIĞIMIZ SÜRECE DE BU KADER OLMAKTAN ÇIKAMAYACAKTIR.YANİ KADER MİŞ GİBİ ALGILATTIRILACAK TIR.
dursuna.tr.gg

İşte bu nedenle Çocuklarımız olan geleceğimiz saydıklarımıza Arsa,Ev,Banka da para bırakmak yerine öncelikle bırakacağımız şey Dürüstlük olmadıkça,Asla başarılı olamayacağız.

Özetle fakirlik anlayışımıza yeniden bakmamız,doğru değerlendirmemiz gerkir.

Fakirlik,paradan eksik olmak,kaynaktan eksik olmak vs..vs..değildir.
Fakirlik,doğru bakış açısına sahip olamamaktır.

Saygı ile..

Ahmet Dursun
______________
http://www.toplumsalbilinc.org/forum/index.php?board=80.0
----------
http://dursuna.tr.gg/
Önceki mesajları göster:   


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Türkçe Çeviri: phpBB Türkiye & Erdem Çorapçıoğlu