Forum'da ara:
Ara


Yazar Mesaj
Mesaj19.08.2008, 15:51 (UTC)    
Mesaj konusu:

Sevgili dostlar şiirlerinizi bekliyoruz....
Mesaj20.08.2008, 11:45 (UTC)    
Mesaj konusu:

HAYAT...

Gidene kal demeyeceksin. ..
Gidene kal demek zavallılara,
Kalana git demek terbiyesizlere,
Dönmeyene dön demek acizlere,
Hak edene git demek asillere yakışır
Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme,yoksa değersiz olan hep sen
olursun...
Düşün...
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter...
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama
sevgisini...
Ya çare sizsiniz yada çaresizsiniz. ..

Öyle bir hayat yaşadım ki cenneti de gördüm cehennemi de.
Öyle bir aşk yaşadım ki tutkuyu da gördüm pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendimi bir sahnede buldum Oynadım.
Öyle bir rol vermişlerdi ki okudum okudum anlamadım.

Kendi kendime konuştum bazen evimde, hem kızdım hem güldüm halime.
Sonra dedim ki söz ver kendine
Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı biliyorsan düşmeyi de bileceksin,
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredeceksin.
Öyle hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım.
Öyle değerliymiş ki zaman hep acele etmem bundan anladım.

NIETSZCHE
______________
Mesaj20.08.2008, 13:11 (UTC)    
Mesaj konusu:

Bunca senenin geçeceğini aklım alırdı da
Senin gideceğini aklım almaz dı
Sen gittin ya.. !!! ne olacak şimdi ??
______________
www.bismilli21.tr.gg www.bismillice.tr.gg www.kestirme.tr.gg
birini tercih edin bize ulaşın
Mesaj20.08.2008, 14:03 (UTC)    
Mesaj konusu:

bunca sene gecti ama
sen gecmedin sevgilim
her gece hayalimde
sensin
sevgilim Wink
________________________
zamankopdan Mr. Green
______________
<p><img alt="" border="0" src="http://www.userbarlar.com/ub/data/media/1/recep_ivedik.gif" /><strong> </strong></p>
Mesaj22.08.2008, 08:41 (UTC)    
Mesaj konusu:

Şiir, yıldızların ışıltısında, ay yüzlü sevgilinin hayaliyle dans etmektir.

Şiir, barışa hasret tüm insanlığın tan ağarırken özgürlük türküleri bestelemesidir.

Şiir, aşk acısı çeken gönüllerin son anda sığındığı bir limandır.

Şiir, kâğıtla kalemin son valsidir.

Şiir, duygular senfonisidir.
Mesaj22.08.2008, 12:56 (UTC)    
Mesaj konusu:

Damla Damla Sen


Yağmurları bekleme yeter dön artık
Yağmak zorunda değilsin susamış bedenime
Öyle çok özlemişim, seviyorken delice
Düşmek zorunda değilsin her gece düşlerime;
Bırakda rüyalarda kendim sarayım.

Yağmurları bekleme dinsin bu hasret
Damla damla gelişin bana huzur vermiyor.
Ellerini tutmak için çabalıyorken
Avuçlarımdan kaçışın beni mutlu etmiyor.
Bırakda sana tamamen sahip olayım.

Yağmurun kokusuna sardım
Tutamadığım kendimi.
Damla damla sen
Çisil çisil sen
Aklıma düşen sen her yağmurda
Aklımda bir başka sen oluşuyor
Çıktığım yağmur dualarında.
Bırakda dualarım günahlarım için olsun.

Hakan Şengün
Mesaj24.08.2008, 12:01 (UTC)    
Mesaj konusu:

Git! Dedim…
Bu “ne olursun gitme demekti.”
Hayır! dedim
Bu ta can evimden "evet" demekti...

Unuttuğum zaman içimde olduğunu,


Kaçtığım zaman sana doğru koştuğumu anlamadın,anlayamadın...

Beni,beni kaybettikten sonra anlarsan yine mesut olurum.

Sensiz geçen şu günlerde


Yaşamak benim için manasını kaybetti.


Anlıyorum ki hayat ve sevgi kaynağım senmişsin...


Ağaçlara su yürümezse dalları yeşillenir mi?


Gün ışığı pencereden girmezse


Duvarların arasındaki şekil ve çizgiler ortaya çıkabilir mi?
Eğer kalbimin her zerresini inceleyebilseydin

Her şey bir şeyin sebebidir.

Sende benim yaşama sebebimsin....



Eğer kalbime girebilseydin...
Orada sevginle örülmüş binlerce hücrenin nasıl kaynaştığını,

Sonra damarlarıma yavaş yavaş yayılıp bütün benliğimi nasıl kapladığını anlayabilirdin...

Aşkın sonucu mu bu kıskançlık?
Hayır!

Ben seni kıskanmıyorum ki.


Seni ancak benim kadar sevecek birinden kıskanabilirim.


Böyle bir kişiyi mahşere kadar tanımayacaksın...
Mesaj25.08.2008, 13:44 (UTC)    
Mesaj konusu: Konu Şiir İSE;

Aşağıda kendi şiirlerimin bulunduğu sitenin linkini veriyorum.
Böylece hem şiirlerimi okuyabilir, hem de diğer kişilerin şiirlerine doğru bir yolculuk yapabilirsiniz.
Saygılarımla.

http://www.sairlerbirligi.com/bolum.php?name=sairler&file=profil&no=4009
Mesaj25.08.2008, 21:23 (UTC)    
Mesaj konusu:

ŞİİR OLMAK İSTEYEN BİR BAKIŞIN ŞİİRİ

İsterdim ki
Ben söze dönerken bir şairin dilinde
Sizin de söz için hazırlık başlasın gözlerinizde...
Bir kirpik uçsun yani
Kırpılıp açılsın, ne bileyim, göz kapaklarınız...

Bu şehirde unutulmuş bir bakışım şimdi.
Bir duvara bile sinemediğim için
Her akşam erkenden uyuyorum.
İsimsizliğim keder değil elbet
İsimsiz dediklerinde biliyorum kendimi.
Arasıra bir başka şiire bile giriyorum, müsaadenizle...
Sizi anımsattığım için ne kadar kızsa da şair
Kıyıp atamıyor başka bir kadına...
Yaşayıp gidiyoruz anlayacağınız
Adım attığınızda ne kadar ensenizdeysek
Bir o kadar uzak tutuyoruz kendimizi gözlerinizden...
Bir şehre şiir olamamış bir bakış yeter diye...
_________________
AKIN EZBERCİ
Mesaj26.08.2008, 20:30 (UTC)    
Mesaj konusu:

Herkesin üç kişiliği vardır; Ortaya çıkardığı , sahip olduğu , sahip olduğunu sandığı.
Alphonse Karr
Mesaj27.08.2008, 01:57 (UTC)    
Mesaj konusu:

Nihayet sonbahar yağmaya başladı ruhumuza, bir dua gibi pencerelerde yağmur, damarlarımızda küllenmiş tanıdık bir tutkuyu kıvılcımlandırıyor.
Şiir bahçedeki yaprak yağmuruyla uyanıyor yaz uykusundan. Yağmurlarla gelen mısralar, ansızın geceye sızıp can suyu veriyor kurak ruhlarımıza.

"Gözyaşlarının gücü vardı eskiden" diyor Adnan Özer, "...ırmak yüklü adamlardık, tuz katarlarının ardınca giden/gölgemizde damlaların bıraktığı izlerden/açılırdı hayal, tu­zun suda bukağısı çözülürken"...

Şiir çekip alıyor bizi gömüldüğümüz seviye­siz bataklığın kucağından...

Dizelere yapışıp ayaklanıyoruz.



Meğer ne çok olmuş O'nu kovalı hayatımız­dan...

Ne çok olmuş, uykuda bir sevgilinin alnına bir minik buse, sofranın kenarına bir küçük mum kondurmayışımız.

Abdülhak Hamid, kendisinden 40 küsur yaş küçük Lüsiyen'ine yazdığı mektuplara "Bahar-ı Ömrüm" diye başlıyordu:

"Bahar-ı ömrüm; aşk bir maniadır ki ya aş­mak veya tahrip etmek lazım; yahut da huzu­runda kalmak ve yok olmak..."

Biz, tahrip ettik o "mania"yı; huzurunda kalmanın bedelini göze alamadığımızdan...

O yüzdendir "ömrümün baharı" diye başla­yan mektuplar almamamız nicedir...

Sevdiğine "Yüreğim" diyen o tılsımlı zerafeti yitirdiğimizden beridir, burkulmaz oldu yü­reğimiz bunca nefretin karşısında...

Gözyaşlarımız gücünü kaybetti.

Şimdi şairler ağlıyor bizim yerimize, bizim halimize...

Yeni yetmeler şarkı sözü ezberliyor artık taşlama yerine küfür, seranad yerine taciz...

Felaket haberlerine alışırken şehir, "dilsiz bir kuytuda ölüyor şiir"...



"Şiir toplumdan kopmuyor, asıl toplum şiir­den kopuyor" demişti Tuğrul Tanyol, birkaç yıl önce, yaklaşan bir ihaneti haber verircesine...

Şiir, popüler kültür gibi lümpenleşmeyle uzlaşmamış, direnmiş ve belki de o yüzden oku­runu yitirmişti.

Akın akın loto kuponu doldurmaya koşan bir kalabalığın ardından dizeler haykırmak, ancak bir şairin göze alabileceği bir soylu dire­niş, bir nafile çabaydı.

Duymadı toplum...

Ucuz pop şarkıları söyleyerek başıbozuk bir dere gibi akarken, önüne kattı sanattan yana ne varsa; bir tek şiir hariç...

Şiir, soylu bir çınar gibi direndi köklerini oyan bu sele... terkedilmiş bir sevdalı gibi ya­payalnız ama mağrur durdu tarihin akışına inat...

Ve sonunda bir o kaldı soysuzlaşan ruhları­mızı avutacak...



Haydi bir şiir okuyun bugün...

Bunaldıysanız haberlerin aleladeliğinden, sıkıldıysanız şarkıcı dedikodularından, futbol­cu fıkralarından, lotaryayla köşe dönme he­saplarından, bıktıysanız ekranların, sayfaların işportacı ağızlarından gelin, siz de şiire sığı­nın...

...ve hatırlamaya çalışın bir zamanlar nasıl, "ırmak yüklü adamlardık, tuz katarlarının ardınca giden.../ Yağmur bir dua gibi geçerdi pencerelerden/ yetim insan, toprağın vicdanıyla doyardı/ gözyaşlarının gücü vardı eskiden."

(Can Dündar)
Mesaj27.08.2008, 08:30 (UTC)    
Mesaj konusu:

Haziranda Kar İstemek
Annesi çok enteresan bir hâdise anlattı:
Özürlü çocuğunun bu dünyada en çok istediği şey top oynamakmış. Fakat mahalle çocukları onu oyuna bir türlü almıyorlarmış. Garibim saha kenarına oturuyor, içini çekerek onları seyrediyormuş. Bıkmadan usanmadan; “Ben de oynasam.” diyor, ama her seferinde tersleniyormuş. Birgün bütün cesaretini toplayıp takım kaptanına sormuş:
- Bir kere olsun sizinle oynayamaz mıyım?
Kaptan, çocuğa alaylı alaylı sırıtarak demiş ki:

- Evet oynarsın, ama şansın varsa.
- Ne şansı?
- Bak... Eğer kar yağarsa ve bir arkadaşımız hasta olur gelmezse, onun yerine seni alırız, tamam mı?
Çocuk, bu küçücük işarete bir sevinmiş bir sevinmiş ki, sormayın. Bir ümitle koşarak eve gelmiş.
- Anne kar ne zaman yağar?
- Kışın yağar oğlum.
- Yarın yağsa?
- Yavrum, Haziran'da karın yağdığı nerde görülmüş.
- Peki karı kim yağdırıyor?
- Elbette Allahü teâlâ.
- Ben ondan istesem?
- Sen karı ne yapacaksın?
- Eğer kar yağarsa arkadaşlarım beni oyuna alacaklar.
- Öyle mi?.. Ah yavrum benim!..
Çocuk, odasına çekilmiş, öyle içten ama öyle içten bir duâ etmiş ki... Ve ne olmuş biliyor musunuz? Kar yağmış kar.
Herkes şaşırmış, ama kaptan işin farkındaymış. O günden sonra onu hep takımına almış.
______________

Mesaj27.08.2008, 23:09 (UTC)    
Mesaj konusu:

Siten Güzel...
______________
www.efendilord.tr.gg
Mesaj27.08.2008, 23:21 (UTC)    
Mesaj konusu:

efendilord yazmış:
Siten Güzel...


Teşekkür ederim...
Mesaj28.08.2008, 18:39 (UTC)    
Mesaj konusu:

Analar

Analar bu çocukları nasıl güldürüyorsunuz
Nasıl yaz gökleri gibi böyle
Durgun sular iyi çağlar gibi
Kulaklarına neler fısıldıyorsunuz
Ne öğütler veriyorsunuz
Analar bu çocukları nasıl güldürüyorsunuz

Bir çocuk koşuyor ardından çocuklar koşuyor biri daha koşuyor
Sarı at kuyruğu saçlar kırmızı kurdeleler benekli morlar
Bu etekleri nasıl biçiyorsunuz analar
Bu gömlekleri nasıl dikiyorsunuz
Analar bu çocukları nasıl giydiyorsunuz

Nasıl büyütüyorsunuz nasıl şaşıyorum şaşıyorum
O eti o sütü nerden buluyorsunuz
Memelerinizi gür tutuyorsunuz
Bir top şıçrıyor ardından bir çocuk bir çocuk daha
Gücümüze güçler katıyorsunuz
Analar utandırıyorsunuz
Çağı utandırıyorsunuz
Çağdaşı utandırıyorsunuz

Arif Damar
______________
Önceki mesajları göster:   


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Türkçe Çeviri: phpBB Türkiye & Erdem Çorapçıoğlu