Forum'da ara:
Ara


Yazar Mesaj
Mesaj30.01.2009, 20:11 (UTC)    
Mesaj konusu: Şiirlerinizi burada paylaşın...

Merhaba


Herkes şiirlerini burada paylaşsın.İstediğiniz türde olabilir.Foruk kurallarına aykırı olmasın.Her yazayın şiiri olabilir.

NOT:LÜTFEN TÜRKÇE ŞİİRLER BULALIM!!!

Hepinizin şiirlerini bekliyoruz... Wink
Mesaj30.01.2009, 20:13 (UTC)    
Mesaj konusu:

Lütfen birden fazla Başlık Açmayınız!.
______________

Forumda BonJuan-62 yerine ismimle yani "Deniz" diye hitap edilmesini tercih ederim!.Very Happy
Mesaj30.01.2009, 20:14 (UTC)    
Mesaj konusu:

bonjuan-62 yazmış:
Lütfen birden fazla Başlık Açmayınız!.



Merhaba
Zaten farkındaysanız 2 değil 1 başlık var!!!
Modlara ben kendim söyledim.
Yinede uyarınız için teşekkürler
İyi eğlenceler
Mesaj30.01.2009, 20:16 (UTC)    
Mesaj konusu:

Ecelim Olur Musun?

Hayret! Nasıl da ışıldıyor yüreğin
Sen gerçekten kul musun
Sevdanı gördüm gözlerinde
Yoksa ulaşamayacağım nur musun?

Çırpınır güzelliğinin yakamozunda şiirler
Nakarat nakarat yakar bedenimi şarkılar
Mısra mısra, mızrak mızrak
Saplanır gözlerime güzelliğin.

Gülüşün bir çocuğun sevinciyle
Bayram öncesi arifeleri hatırlatır
Öyle özlem, öyle elbise, öyle pabuç
Her açılan kapıda şefkatinle karşılaşmak
Öyle şeker, öyle fıstık; öyle lokum

Hasretinin hararetiyle buğulanmış bir cama,
İsminin baş harfini yazınca büyürüm yeniden
Öyle mecnun, öyle Ferhat, öyle kerem

Sen yüreğimdeki iklimin baharı
Sen lisanı olmayan dillerin alfabesi
Sen, yavan bir hasretin sevda katığı
Sen bir ilâha niyetlendiğim sahurum.

Gitme sakın yüreğimden âşık sana bu şehir

Asılmış suratların boynundaki ilmik
Çatılmış kaşların şakağındaki kurşun
Bükülmüş dudakların isyandaki dilleri
Yokluğunla savaşmanın, çırılçıplak kışı
Hep mahcubiyet doğurur güneş yerine.

Oysa güneşimsin sen
Uslanmaz ki sensiz bu beden
Bir tebessüm et yeter
Bakışındaki nakışa gölge olmam ben.

Fesat bir yalnızlık var içimde
Yoksun ya yanımda olmasın kimse mutlu

Şimdi sensiz açan çiçekler solsun
Ağustos ayında, el ele tutuşmuş âşıklar donsun
NEYSE! Hepsi bir yana dursun,
Sadece sana öleceğim ecelim olur musun?


Korkmaz Bıçkın
Mesaj30.01.2009, 20:17 (UTC)    
Mesaj konusu:

Cenaze

Omuzlanınca tabutun
İlk defa kurtuldu ayakların topraktan
Muhteşem oldu medreseden çıkışın

Dikildiler yol üstüne
Bir dilim ekmeği çok görenler
Yüzüne bakmıyanlar sağlığında
Bir selamla ödediler bütün borçlarını

Üzülme gelmiyor diye çelenkler peşinden
Mevsimsiz oldu ölümün
Ne olurdu bir kış daha bekleseydin
Bahar gelir çiçekler açardı

Ölümün kimseyi sevindirmedi
Atsız arabasız kalktı cenazen
Alçak gönüllü adamdın
Herkesten uzak yaşadın
Cami avlusunda
Ölümün de gürültüsüz olsun



Rıfat Ilgaz
Mesaj30.01.2009, 20:18 (UTC)    
Mesaj konusu:

Utancımı Anlatamıyorum

ölüm hiç özenilecek şey değil
sevgilim, ölümün güzeli yok
bir çirkin oluyor insan görme
sevmeyi, düşünmeyi unutuyor
ölecek misin; ya bir meydan da öl
ya da dağ başında kavgan için
böyle yatakta miskince ölme

önce ellerden başlıyor ölmek
hiç yarım kalmış bardak gördün mü
kitap gördün mü az önce okunmuş
görmedin değil mi, ben çok gördüm
bu yüzden ölemiyorum kolay kolay
hem ölmek de nereden aklıma geliyor
insanlar uzayda dolaşırken
bütün ilaçları içiyorum yarım kalmasın diye
bütün kitapları okuyup bitiriyorum
boyuna kuruyorum saatimi
getirdiğin portakalları yiyorum
sana beğendirmek zorundayım kendimi
bilmiyorsun, direnmek zorundayım
utanırım karşında ölmekten
yaşıyorum böylesi daha iyi


Rıfat Ilgaz
Mesaj30.01.2009, 20:27 (UTC)    
Mesaj konusu:

egitimdefteri yazmış:
Utancımı Anlatamıyorum

ölüm hiç özenilecek şey değil
sevgilim, ölümün güzeli yok
bir çirkin oluyor insan görme
sevmeyi, düşünmeyi unutuyor
ölecek misin; ya bir meydan da öl
ya da dağ başında kavgan için
böyle yatakta miskince ölme

önce ellerden başlıyor ölmek
hiç yarım kalmış bardak gördün mü
kitap gördün mü az önce okunmuş
görmedin değil mi, ben çok gördüm
bu yüzden ölemiyorum kolay kolay
hem ölmek de nereden aklıma geliyor
insanlar uzayda dolaşırken
bütün ilaçları içiyorum yarım kalmasın diye
bütün kitapları okuyup bitiriyorum
boyuna kuruyorum saatimi
getirdiğin portakalları yiyorum
sana beğendirmek zorundayım kendimi
bilmiyorsun, direnmek zorundayım
utanırım karşında ölmekten
yaşıyorum böylesi daha iyi


Rıfat Ilgaz


bu şiir çok güzel Wink
______________

Mesaj30.01.2009, 21:16 (UTC)    
Mesaj konusu:

@egitimdefteri

Şiirlerini Okudum Beğendim.Çok Karamsarsın Galiba Şiirlerinden Öyle Anlaşılıyor.
Mesaj04.02.2009, 11:16 (UTC)    
Mesaj konusu:

Sakarya
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Herşey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük-küçük kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabb’im isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah eyvah, Sakarya’m, sana mı düştü bu yük?
Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük! ..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağı’nı assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..
Mesaj04.02.2009, 13:02 (UTC)    
Mesaj konusu:

cok güzel şiir
______________
Geliyoruz sessiz ve derinden!...
Mesaj04.02.2009, 20:43 (UTC)    
Mesaj konusu:

arkadaşlar bildiğim kadarıyla bu bir krala yazılmıştır. Kral demiştirki bana bir şiir yaz ilk satırı beni çok kızdırsın diğer satırıda beni çok güldürsün demiş ...


Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
* * *
Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.
* * *
Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
* * *
Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
* * *
Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.
* * *
Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.
* * *

Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.
* * *
Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
* * *
Herkese vermektesin, bir de bana versene,
Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.
* * *
Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin,
Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.

Sümbülüzade Vehbi Efendi
______________
Dar ağacında olsak bile son sözümüz FENERBAHÇE
Mesaj06.02.2009, 15:55 (UTC)    
Mesaj konusu:

Teşekkürler
Önceki mesajları göster:   


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Türkçe Çeviri: phpBB Türkiye & Erdem Çorapçıoğlu