Forum'da ara:
Ara


Yazar Mesaj
Mesaj07.09.2009, 23:23 (UTC)    
Mesaj konusu: Tarihin tekerrür gerçeğine dair

Bugün ismi bile hatırlanmayan Digital adlı bilişim firması internetin henüz emekleme çağını yaşadığı 15 Kasım 1995 tarihinde Altavista ismini verdiği arama motorunu hizmete açtı. Kısa bir süre öncesinde benzer bir girişim (bugün yine ismi bile hatırlanmayan) Lycos ismiyle başlamıştı ancak Altavista'ya oranla çok daha ilkel bir yapısı vardı.
Digital mühendisleri internette bir şeyleri bulmanın önemini o zamandan kavramıştı. Altavista'nın bu şirket için bir başka anlamı daha vardı: başarısı sayesinde Digital'ın asıl işi olan sunucu bilgisayar teknolojisinde geldiği nokta için iyi bir vitrin oluşturuyordu.
O zamanların internetinin nasıl bir yapı olduğun hayal edebilmek için Altavista'nın teknik ayrıntılarını hatırlamak yeterli. 1995 yılının lider arama motoru Altavista, 20 işlemcili, 130GB bellekli, 500GB sabit diskli bir yapıda işliyordu. Başka bir deyişle, 500GB disk alanı içine günlük 13 milyon aramanın sonuçlarını sığdırmak mümkündü. Bugün neredeyse dizüstü bilgisayarlarımız o boyutta alana sahip.
Altavista o günün mütevazı yapısında iki yıl içinde günde 80 milyon kişinin internetteki başvuru kaynağı olmuştu. Ne var ki altın yıllarını yaşandığı dönemde hemen birkaç kilometre ötede sessiz sedasız bambaşka bir tohum filizleniyordu. İki üniversite öğrencisinin üstünde yıllarca çalışarak geliştirdiği bir algoritma, kendi iddialarına göre web sayfalarını çok daha verimli tarıyor ve çok daha tutarlı sonuçlar getiriyordu. İkna ettikleri yatırımcılardan aldıkları ilk sermayeyle 4 Eylül 1998'de Google adını verdikleri şirketi kurdular. Aradan geçen 11 yıl içinde rakiplerinin hepsini tek tek geçmeyi başarıp, yıkılması çok zor bir kaleyi kurdular. Hepsinden öte, dünyanın en güçlü markalarından birini yarattılar.
***
Google'ın bugün ulaştığı noktayı az çok hepiniz biliyorsunuz ancak ben yine de birkaç detayı paylaşayım. Firmada bugün 150 ürün müdürü görev alıyor. Başka bir deyişle arama motoru olarak hayata geçen Google 150 farklı ürüne ulaşmış durumda. Her ay bu ürünlerde ortalama 15 yenilik hayata geçiriliyor.
Kendi geliştirdiği ürünler ve üstünde çalıştığı projeler dışında kendi çalışanlarından ya da dışarıdan her an ortalama 1500 ile 2 bin arası yeni fikir Google'a sunuluyor ve destek arıyor.
Google rakiplerine kıyasla bugün açık ara dünyanın en çok tercih edilen arama motoru. Hiçbir ücret talep etmeden sunduğu hizmetlerle yarattığı kullanıcı trafiği ve bilgisi onu aynı zamanda dünyanın en büyük reklam platformu haline getirmiş durumda. 21 milyar doları geçen yıllık cirosunun ve yüzde 31'lik büyüme payının arkasındaki sır da bu.
Ne var ki bunca güçlü göstergeye rağmen Google yöneticileri oyunun değişmez kuralını gayet iyi biliyor. Dışarıda bir yerlerde sessizce çalışan bir rakip her an belirebilir ve bu tabloyu alt üst edebilir. Teknoloji tarihi; hatta bizzat Google'ın varlığı bu denklemden besleniyor. Başta İcra Kurulu Başkanı Eric Schmidt ve kurucuları Larry Page ve Sergey Brin olmak üzere bütün yöneticiler de bu yüzden sürekli havayı kokluyor. Çünkü bütün sektör liderleri gibi Google'ın da görece kısa tarihi dev başarıların gölgesinde kalmış başarısızlıklara da ev sahipliği yapıyor. 3 boyutlu sanal dünyalar yaratma hevesi, Twitter'a rakip olarak konumlanması hedeflenerek satın alınan Jaiku bunlardan sadece birkaçı.
Hiçbir başarının ve liderliğin sonsuza kadar sürmeyeceği kuralından yola çıkan Google buna karşı ümit vaat eden (dolayısıyla ilerde tehdit oluşturabilecek) hizmetleri satın alarak kendi safına çekmek ve nihai sonu mümkün olduğu kadar geciktirmek şeklinde özetlenebilecek iki temel taktik uyguluyor.
Google'ın atacağı her adımın son onayını veren 1975 doğumlu Başkan Yardımcısı Marissa Mayer'a göre arama meselesinin yüzde 90'ını çözmüş durumdalar. Mayer geriye kalan yüzde 10'luk dilimin çözülmesininse onlarca yıl alacağını öne sürüyor. Fakat onlarca yılları var mı, onu henüz kimse bilmiyor.
Bugün Google'ın rakipleri üç ana kategoride toplanıyor. Birincisi henüz Türkiye'de yeni yeni tanınan Twitter. 140 karakterde o anda ne yaptığınızı yazdığınız ve arkadaşlarınızla paylaştığınız basit bir hizmet. 2006 yılında kurulan Twitter bugün internetin en çok ziyaret edilen ilk 50 sitesi arasında. Aynı zamanda en çok kullanılan 3 sosyal ağdan biri. Aylık büyümesi yüzde 1300. Google için tehdidiyse o an insanların nelere kafa yorduğu ve neyle uğraştığını gösterebilmesi. Twitter'da yapacağınız aramayla yakalayacağınız 'zamanın ruhunu' Google'da bulmanız şu an mümkün değil.
İkinci grup Hakia, Wolfram, Bing gibi markalarca sahiplenilen 'semantik arama'.
Yani doğal lisan kullanarak soru sorma ve web sayfalarının listesini değil, cevapları alma.
Son kategoriyse dünyanın en büyük sitesi haline gelen Facebook'un lider olarak temsil ettiği sosyal ağlar. Google bu kategoride ne yaptıysa tutturamadı.
Özetle oyunun kuralına göre önünde sonunda birkaç parlak, zeki ve hırslı genç çıkıp Google'ın kalelerini topa tutmaya başlayacak. Önemli olan detay, bunun biz kullanıcılar için bir kazanç olup olmayacağı.

yazar: Mehmet Serdar Kuzuoğlu
myk-medi nın sahibi(alkışlarlayaşıyorum.com , televidyon.com)
ayrıca radikal gazetesinde yazar
Önceki mesajları göster:   


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Türkçe Çeviri: phpBB Türkiye & Erdem Çorapçıoğlu