Forum'da ara:
Ara


Yazar Mesaj
Mesaj28.10.2010, 15:19 (UTC)    
Mesaj konusu:

herseyibilenadam yazmış:
Herşey tersten başlasaydı orada yazanlar gibi olmayacağından emin olabilirsiniz.Çünkü o zaman bir denge olmazdı.Herşey daha zor daha karmaşık hayat daha bi anlamsız olurdu.

Böyle düşündüğümüzde Allah'ın evreni ve bizleri nasıl bir düzen içerisinde yarattığını kavrayabiliriz.

Yazarın tam olarak ne anlatmayı anlamayışımdan olsa gerek , yazar heralde eline kalemi aldığında sarhoş filandı.


Bence yazar düşüncelerini yazmış , herkesin düşünceleri farklı olabilir.
______________

Bilgisayarfareleri'ne teşekkürler!
Mesaj28.10.2010, 15:22 (UTC)    
Mesaj konusu:

Can Yücel şarabı seven şairlerimizdendir..


Şiirler öznel metinler olduğu için herkesin düşüncesinin farklı olması oldukça normal
Razz
______________
Ve bazen ; sadece sukût şart olur . Boğazını yırtarcasına susarsın işte .
Mesaj28.10.2010, 15:26 (UTC)    
Mesaj konusu:

galatasarayy yazmış:
Can Yücel şarabı seven şairlerimizdendir..


Şiirler öznel metinler olduğu için herkesin düşüncesinin farklı olması oldukça normal
Razz



Doğru söyledin,RenkTaş
______________

Bilgisayarfareleri'ne teşekkürler!
Mesaj28.10.2010, 15:45 (UTC)    
Mesaj konusu:

Güzel..Düşünce farklılıklarıdır zaten benzersizliği ortaya çıkaran.Belkide ondan değerlidir bu eserler.
______________
Bir hayale adanmış yarım bir öyküyüz.
Arar ve sorarlar yokuz ki sürgünüz.
Hangimiz ters hangimiz düz hangimiz yaz hangimiz güz.Mechul bir dörtlüyüz...
Mesaj28.10.2010, 15:58 (UTC)    
Mesaj konusu:

Gerçekten mükemmel.
Paylaşım için teşekkürler.

______________
Mesaj28.10.2010, 16:05 (UTC)    
Mesaj konusu:

hem güzel hemde mantıklı..

teşekkürler Wink

@anadolulular
Üyenin istegi üzerine mesaj dpzenlenmistir...

______________


En son bilgisayarfareleri tarafından 28.10.2010 16:09:15 tarihinde değiştirildi, toplam 1 kere değiştirildi
Mesaj28.10.2010, 18:32 (UTC)    
Mesaj konusu: Re: Hayatı Tersten Yaşamak ( Kesin Bakın )

webmaxer yazmış:

Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir.. Şüphesiz ki yaşamı tersten yasamak daha güzel, Hatta mükemmel olurdu. Nasıl mi ? Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içersinde, Herkes karsınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette.tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, Olgun ve ağırbaşlı olarak. Herkes etrafınızda, büyük bir İtibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi Hazır.arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev.... Altmışlı yaslara kadar hersek garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve ise ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz.. Ve genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak ise başlıyorsunuz. Herkes karsınızda el pençe divan...vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. Diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade.....aman ne güzel günler başlıyor... Derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada babanız ortaya çıkmış, "fazla çalıştın" diyor "artık eve dön, isi bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun..." keyfe bakar misiniz ? Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor. Derken Anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık.... Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" Diyorlar.. Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile Temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. Bir gün karanlık ilik ve sıcak bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda yasıyorsunuz. Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. Ve günün birinde müthiş bir Olayla hayatiniz bitiyor... ; )




Çok güzel olmuş arkadaşım , tebrikler gerçekten sen yazdıysan Smile
Mesaj28.10.2010, 18:34 (UTC)    
Mesaj konusu: Re: Hayatı Tersten Yaşamak ( Kesin Bakın )

75yilyayinveiletisim yazmış:
webmaxer yazmış:

Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir.. Şüphesiz ki yaşamı tersten yasamak daha güzel, Hatta mükemmel olurdu. Nasıl mi ? Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içersinde, Herkes karsınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette.tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, Olgun ve ağırbaşlı olarak. Herkes etrafınızda, büyük bir İtibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi Hazır.arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev.... Altmışlı yaslara kadar hersek garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve ise ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz.. Ve genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak ise başlıyorsunuz. Herkes karsınızda el pençe divan...vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. Diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade.....aman ne güzel günler başlıyor... Derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada babanız ortaya çıkmış, "fazla çalıştın" diyor "artık eve dön, isi bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun..." keyfe bakar misiniz ? Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor. Derken Anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık.... Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" Diyorlar.. Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile Temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. Bir gün karanlık ilik ve sıcak bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda yasıyorsunuz. Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. Ve günün birinde müthiş bir Olayla hayatiniz bitiyor... ; )




Çok güzel olmuş arkadaşım , tebrikler gerçekten sen yazdıysan Smile


Yok Arkadaşım Bu Yazı Can Yücele Aittir Ama Gerçekten Çok Güzel Bir Yazı
______________
Mesaj28.10.2010, 18:37 (UTC)    
Mesaj konusu: Re: Hayatı Tersten Yaşamak ( Kesin Bakın )

webmaxer yazmış:
75yilyayinveiletisim yazmış:
webmaxer yazmış:

Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir.. Şüphesiz ki yaşamı tersten yasamak daha güzel, Hatta mükemmel olurdu. Nasıl mi ? Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içersinde, Herkes karsınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette.tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, Olgun ve ağırbaşlı olarak. Herkes etrafınızda, büyük bir İtibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi Hazır.arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev.... Altmışlı yaslara kadar hersek garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve ise ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz.. Ve genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak ise başlıyorsunuz. Herkes karsınızda el pençe divan...vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. Diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade.....aman ne güzel günler başlıyor... Derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada babanız ortaya çıkmış, "fazla çalıştın" diyor "artık eve dön, isi bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun..." keyfe bakar misiniz ? Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor. Derken Anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık.... Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" Diyorlar.. Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile Temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. Bir gün karanlık ilik ve sıcak bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda yasıyorsunuz. Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. Ve günün birinde müthiş bir Olayla hayatiniz bitiyor... ; )




Çok güzel olmuş arkadaşım , tebrikler gerçekten sen yazdıysan Smile


Yok Arkadaşım Bu Yazı Can Yücele Aittir Ama Gerçekten Çok Güzel Bir Yazı


hmmm Smile) doğru ben de zaten nereden tanıyorum demiştim, iyi ki paylaşmışsın Smile)
Mesaj28.10.2010, 18:46 (UTC)    
Mesaj konusu: Re: Hayatı Tersten Yaşamak ( Kesin Bakın )

75yilyayinveiletisim yazmış:
webmaxer yazmış:
75yilyayinveiletisim yazmış:
webmaxer yazmış:

Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir.. Şüphesiz ki yaşamı tersten yasamak daha güzel, Hatta mükemmel olurdu. Nasıl mi ? Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içersinde, Herkes karsınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette.tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, Olgun ve ağırbaşlı olarak. Herkes etrafınızda, büyük bir İtibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi Hazır.arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev.... Altmışlı yaslara kadar hersek garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve ise ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz.. Ve genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak ise başlıyorsunuz. Herkes karsınızda el pençe divan...vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. Diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade.....aman ne güzel günler başlıyor... Derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada babanız ortaya çıkmış, "fazla çalıştın" diyor "artık eve dön, isi bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun..." keyfe bakar misiniz ? Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor. Derken Anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık.... Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" Diyorlar.. Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile Temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. Bir gün karanlık ilik ve sıcak bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda yasıyorsunuz. Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. Ve günün birinde müthiş bir Olayla hayatiniz bitiyor... ; )




Çok güzel olmuş arkadaşım , tebrikler gerçekten sen yazdıysan Smile


Yok Arkadaşım Bu Yazı Can Yücele Aittir Ama Gerçekten Çok Güzel Bir Yazı


hmmm Smile) doğru ben de zaten nereden tanıyorum demiştim, iyi ki paylaşmışsın Smile)


Önemli Değil Kardeşim
______________
Mesaj29.10.2010, 05:22 (UTC)    
Mesaj konusu:

Güncell
______________
Mesaj29.10.2010, 08:06 (UTC)    
Mesaj konusu:

çokkk güzelll
Mesaj29.10.2010, 12:22 (UTC)    
Mesaj konusu:

Bir filmde buna benzer hikaye vardı.Reklam olur diye adını vermiyorum.
Mesaj29.10.2010, 13:47 (UTC)    
Mesaj konusu:

htmlyardimcin yazmış:
Bir filmde buna benzer hikaye vardı.Reklam olur diye adını vermiyorum.


Hayır Film Niye Reklam Olsun Verebilirsiniz Yeterki Site Linki Vermeyin
______________
Mesaj30.10.2010, 12:09 (UTC)    
Mesaj konusu:

webmaxer yazmış:
htmlyardimcin yazmış:
Bir filmde buna benzer hikaye vardı.Reklam olur diye adını vermiyorum.


Hayır Film Niye Reklam Olsun Verebilirsiniz Yeterki Site Linki Vermeyin


Filmin adı "Benjamin Button" du.Çoğu kişi bilir bu filmi.
Önceki mesajları göster:   


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Türkçe Çeviri: phpBB Türkiye & Erdem Çorapçıoğlu